GÜVENOYU-DİZİ-YEMEK-KONGRE

Ankara böyledir.

Bir güne çok şey sığdırırsınız. Cumartesi bile olsa.

Önce Meclis'e gittim.

Hükümet güvenoyu almakla meşgulken.

Biz kuliste Meclis Başkanı Cemil Çiçek'le sohbet ediyorduk. 

Cemil Çiçek'e son gittiği filmi sorduk. "Film değil, dizi izliyorum" dedi.

"Hangi dizi?" diye sorunca da "Siyasi diziler, sizin yazdıklarınız" cevabını verdi gülerek. Çiçek, "Siyasi tartışmaları, kongreleri" dizi gibi izlediğini söylüyor. O sırada bizi uzaktan takip eden iki köşe yazarına da laf atıyor Meclis Başkanı.

"Aynı dünyada mı yaşıyoruz? diyerek...

Daha sonra Ankara Belediye Başkanı Gökçek geliyor. Abdülkadir Aksu, Salih Kapusuz...

Cemil Çiçek'le sohbet sürerken. CHP'li Sinan Aygün de sokuluyor yanlarına. Eskinin siyasetin tadı başka.

Onlar kendi sohbetlerine dalıyor. Ben Meclis'ten çıkıp Söğütözü'nün yolunu tutuyorum.

Söğütözü Ankara siyasetinin yeni merkezi. Yeni Cumhurbaşkanlığı oraya yakın. AK Parti ve CHP genel merkezleri orada. Üstelik CHP'nin kongresi de Söğütözü'ndeki bir salonda.

Önce AK Parti'ye uğruyoruz.

Başbakan Davutoğlu güvenoylaması sonrası AK Parti Grubu'na yemek veriyor. "Sıkıntınız olursa başvuru adresiniz benim" mesajını grupta veriyor bu kez. 

Ayrılıp CHP kongresine gidiyoruz. Kongre salonunun girişi Parti Meclisi adaylarının tanıtım kağıtlarından geçilmiyor. Çetin bir yarış. Çarşaf dense de, genel merkezin blok liste çabası.

Ama delinen liste. Renkli bir yarış. Divan Başkanı Engin Altay'dan sitem. "Sabahtan beri açlıktan öldük, birşey gönderin" diye... Bize "İşte dejavu" dedirtiyor.

Ankara siyaseti böyledir. Kongre salonundan ayrılırken. Dilimde aynı nakarat. "Ben bu filmleri hep izliyorum"