KÖŞK VE BOŞ İNANÇLAR...

Kim ne derse desin.
Dünyanın en inançlı insanları Türkiye'de yaşıyor.
Öyle de.
Bu inançların önemli bölümü boş çıkıyor.
Bir kısmımız, öğrenci andının kaldırılmasının rejimi değiştireceğine inandı.
Başka bir kısmımızsa YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmasının, askerî yapıyı zayıflatacağına...
Kimimize göre başörtüsü Meclis'e girerse laik cumhuriyet çökecekti.
Bazıları Kürtçe televizyonun ve eğitimin ülkeyi böleceğine inandı.
Müzakere sürecine karşı çıkanlar da aynı şeye iman etti.
Stadyumlardaki garip bayram kutlamalarının kaldırılması bile...
Bazı inanç kesimlerince.
"Rejimi tehdit" olarak algılandı.
Oysa boştu bu inançlar.
Boş kutsallar bir bir yıkıldı.
Yer yerinden oynamadı.
Türkiye bölünmedi.
Boş ve batıl inançlar bitti mi?
Ne gezer...
Türkiye'de hâlâ Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasına karşı çıkan var.
Sanırsınız Bizans İstanbul'u işgal edecek.
Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması tartışması da böyle.
Sanki İngiliz Savunma Bakanlığı'na bağlanacak.
Öyle karşı çıkıyorlar.
Cemevlerine statü verilmesine karşı çıkanları anlamak da güç.
Aleviler hak elde edince Sünnilerin hakları mı eksilecek?
Adam nerede istiyorsa orada ibadet yapar.
Oraya da ibadethane der.
Dünya yerinden mi oynar yani?
Gelelim yarınki Köşk seçimlerine.
Bu seçimlerle bir batıl daha yıkılacak.
Cumhurbaşkanı'nı halk seçecek.
Kıyamet kopacağına inananlar bir kez daha boşa düşecek.
Belki sonra yarı başkanlık sistemi gelecek.
Sistem ülkemize uygun ya da değil.
Bunu bilmiyorum.
Ama sonuçta Türkiye bölünmeyecek.
Felaket ya da Diktatörlük gelmeyecek.
Erdoğan seçilirse.
Cumhurbaşkanı olarak arada bakanlar kurulunu da toplarsa.
Büyük kriz çıkmayacak.
Batıllar bir bir yıkılmaya devam edilecek.
İnanç sahipleri yine sükût-u hayale uğrayacak.
Türkiye bir hurafeden daha kurtulacak...