Liderleri zorluklar yetiştirir...

A -
A +

Türkiye'nin gündemine satır başları hâlinde bakalım... TERÖR Ülkemizin 30 yılını alan, hangi etnik kökenden olursa olsun pek çok ocak söndüren, binlerce şehit ve gaziye mal olan, milyarlarca dolar kaynak tüketen bu terör belasından kurtulmak için Erdoğan hükümeti risk alarak "Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi"ni sürdürmektedir... Habur ve Oslo tecrübesini de dikkate alan devlet mekanizması, İmralı-Kandil görüşmelerini daha bir dikkat ve itina ile sürdürmektedir. Umalım bu süreç politikaya alet edilmez ve akamete uğramaz. Ülkemizi bu beladan kurtaran herkes tarihte yerini alır... YENİ?ANAYASA Terörün sonlaması; yeni anayasayla doğrudan ilişkilidir. Bizde anayasalar hep darbe ve muhtıralardan sonra yapılmıştır. O günde o anayasaları yine hukukçular yapmıştı. O hukukçular, darbe liderlerine "biz hukukçuyuz, böyle bir anayasa yapılamaz" dememişler zevkle ve şevkle darbe anayasalarını yapmışlardır. Darbeci hukukçular anlaşıyor da sivil ve demokrat hukukçular niye anlaşamıyor diye millet sormaz mı? TBMM Başkanı Cemil Çiçek bütün partilerin iştirakiyle bir komisyon kurdu. Meclis Başkanı'nın gayretiyle bu komisyon çalışmaktadır... Dört dörtlük sivil bir anayasa taslağının bu komisyondan çıkması zor deniyorsa da bu zor başarılmalıdır... Milletin, "Bu benim anayasam" diyebilmesi için bütün kesimleri kucaklayan, herkesin kendini görebildiği, kimseyi dışlamadan, rejim meselesi hâline getirmeden ve dayatmadan bu anayasa yapılabilir. Bunun için parti başkanları kendilerini aşmalıdır. O zaman lider olurlar... AK Parti, Referandum yolunu deneyebileceğini -Başbakan tarafından- açıkladı. Kanaatimce bu yol daha da zorlu bir yoldur. Çünkü; 2014 yılı Mart'ta yerel, Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Buna bir de Referandumu eklerseniz iç dengeler dış dinamikler derken süreç oldukça zorlu olur. Yeni anayasanın konsensüsle TBMM'den geçmesi daha uygun görünüyor... UZUN?TUTUKLULUK SÜRELERİ Tutukluluk süreleri uzun zamandır belli kesimlerin tartıştığı bir konu. Şimdi Başbakanın da "Terörle mücadele konusu öncelikli olmak üzere TSK'da subay kalmadı" yakınması; çeşitli davalardan tutuklu, emekli ya da muvazzaf subaylarla ilgili yeni bir ortak vicdan oluşturuyor. Hukuku ve vicdanları zorlamadan bu çözülmeli. Herhalde Başbakana da bu açıklamaları nedeniyle darbe yanlısı denemez! Yukarıda özetlediğim iç gündemdeki bu zorlu süreci olumsuz anlamda tetikleyebilecek dış gelişmeler de var... İsrail'in Suriye saldırısı, AB mi-Şanghay Beşlisi mi tartışmaları, Suriye için AB, BM ve ABD'nin tutumları. Patriotlar ve Suriye politikamız nedeniyle İran'la olan ciddi gerginlik, K.Irak, Suriye ve pek çok faktör nedeniyle Şii Maliki yönetimiyle olan sertleşme... Bunların hepsi çözülemese de önemli bir bölümünün üstesinden gelebilecek bir Türkiye, hem bölgesel güç olur, hem de liderini başına taç eder...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.