AB çıkarması

A -
A +

Türkiye 4 bir koldan AB çıkarmasında! Hedef; 12 Aralık'taki Kopenhag Zirvesi'nde müzakere takvimi alabilmek.. Halbuki seneler önce, böylesi fırsat iki kere önümüze gelmesine rağmen, zamanın basiretsiz idarecileri yüzünden, bunları kendi ellerimizle teptik. Yunanistan'la aynı anda bu fırsatlar bize sunulmuş, Bülent Ecevit gibi liderlerimiz yüzünden biz bu fırsatları kaçırırken; gelinen noktada, Ocak 2003'ten itibaren Birliğin dönem başkanlığını yürütecek olan Yunanistan'dan medet umar hale geldik! Yunanistan'ın ise elinde; BM'in 'öncelikle görüşülüp karara bağlanması' kayıtlı Kıbrıs dosyası var! AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa başkentlerinde mekik diplomasisi yürütüyor. Öyle ki, bugünden başlayan 7 ülkeyi kapsayan 5 günlük seyahatin sonunda; Avusturya hariç 14 ülkenin en üst düzey yetkilileri ile görüşmüş olacak! Tam bir kuşatma harekatı.. Tayyip Erdoğan'ın seçim başarısını hazmedemeyenler; onun bu atak ve hiç beklenmedik çıkışı karşısında uğradıkları şaşkınlıkla; sözde muhalefetin gereği olarak çamur atmaya yelteniyorlar! Hezeyan kumkumasını andıran şu deyişlerine bakın: Tayyip Erdoğan bütün gezileri ne sıfatla yapıyormuş! Ayrıca; Tayyip Erdoğan verdiği beyanatlarda Kıbrıs konusunu AB ile irtibatlayarak milli politikalarımıza zarar veriyormuş! Bir kere; Tayyip Erdoğan'ın bu seyahatleri ne sıfatla yaptığını bilebilmek için, 3 Kasım seçim sonuçlarını sağlıklı değerlendirmek lazımdır. Millet, Tayyip Erdoğan'nın yasaklı (!) olduğunu bile bile ona oy verdi! Hem öyle bir oy verdi ki, bunun sonucunda bütün o anlamsız yasaklar rafa kalkacak ve Tayyip Erdoğan'ın siyasi hakları iade edilecek ve bu kişiliği ile, Parlamenter sistemin en yüksek mevkii olan Başbakanlık makamına oturacak! Demokrasinin ne olduğunu iyi bilen Batılı ülkeler bu durumu gördü ve Tayyip Erdoğan'a Başbakan muamelesi yapıyor. Bizdeki bir kısım zavallılar da, kendilerine ancak Batının göstermesi ile görebilecekler! Gelelim ikinci hezeyana: Siz istediğiniz kadar, Kıbrıs'ı AB konusundan ayrı düşünün! Her şeyden önce Kıbrıs da, AB'ye üye olmak için müracaatta bulunmuş ve onun durumu bizden iyi! Yani, Kıbrıs'ı bir şekilde Birliğe dahil edecekler. İsterlerse bütün olarak Kıbrıs'ı veya sadece Güneyi'ni AB'ye alacaklar. Bu durumda Kıbrıs, nasıl AB konusu ile alakalı olmaz? Tayyip Erdoğan böyle söylemekle siyasi bir manevra yapıyor ve Avrupalıların tezini tersine çeviriyor. Yani, Kıbrıs'tan önce Türkiye'nin müzakere tarihi alması! Bunun için de bir sürü sebep var: Denktaş'ın rahatsızlığı vb. Sayın Erdoğan böyle söylemekle zaman kazanıyor ve kendi deyimi ile Avrupa ülkelerini teste tabi tutuyor! Bu mudur milli politikaya zarar vermek? İdraksizliğin bu kadarına da pes doğrusu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.