AB önünde AK Parti

A -
A +

AB Uyum Yasaları, paketler halinde birbirini kovalıyor! İşin esası; bütün bu yazılıp çizilenleri hayata geçirmek, insan ve topluma fiili olarak yansıtmaktır ancak; bunlar tespit edilip karar altına alınmadan da bir şey yapılamıyor. Tayyip Erdoğan'ın askeri müdahaleleri değerlendirirken, yerinde bir tespiti var. Şöyle ki; 'siyaset, boşluk kaldırmaz; siz siyasiler olarak boşluklar bırakırsanız, orası size rağmen başkaları tarafından doldurulur!' Başbakan bu sözüyle; siyasi iktidarların muktedir olmaları zorunluluğuna vurgu yapıyor. Özal sonrası Türkiye; çok parçalı koalisyonlar yüzünden bir türlü siyasi istikrara kavuşamamış ve bunun sonucu olarak da; ülke idaresi maalesef kapanın elinde kalmıştır! Bir türlü muktedir olamayan bu denli iktidar sahipleri, günlerini gün etme derdine düşerek, milleti unuttular! Ülke, bir baştan öbür başa talan edilip yağmalandı! Duvara toslayınca; denizin bittiğini kendileri de gördü ama, yapacakları bir şey kalmamıştı! Bırakıp, kaçıp gitmek; en ucuz ve kolaycı yoldu! 3 Kasım seçim sonuçları ile birlikte; bu kolaycı yola ister istemez revan oldular! Bundan böyle; esamileri ancak 'yolsuzluk' araştırmalarında anılacaktır! Yeni iktidar, milletten aldığı 365 sandalyelik büyük güçle muktedir olma yolunda ilerliyor; boşlukları doldurmaya gayret ediyor! Hayatları, bu boşluklardan istifade ile geçen bir kısım haramzadelerin, çanlarına ot tıkandığını ve bunun neticesi olarak da ciyak ciyak bağırmakta olduklarını görüyoruz! Durun bakalım; daha ne bağırtılar duyacağız! Oynanan oyun çok açık ve ilkeldi. Gelip geçen onca iktidarlar eliyle; millet, yeterli demokratik donanıma sahip kılınmadığından; idare edenlerle idare edilenler arasında gerçek bir hesaplaşma yapılamadı! Daha açık bir ifade ile; millet hakkını arayıp hesap soramadı! Önce devleti erişilmez kıldılar! Ardından parayı; bu erişilmez, tartışılamaz muammanın emrine verdiler! Yani, devletin malını deniz yapıp yandaşlara peşkeş çektiler! Seneler senesi bu ülke, "ahbap-çavuş" ilişkisi ile yönetildi! Alan memnun veren memnundu! Milleti ne kadar oyalayabilirlerse, o denli zaman ve fırsat yakalayacaklarına inanan bu zihniyet sahipleri; hiçbir zaman bir Molla Kasım'ın gelebileceğini ve kendilerinden hesap sorulacağını düşünmediler! Düşünmediler ki, onca hoyrat davranıp har vurup harman savurdular! Üst üste yaşatılan ekonomik krizlerle canından bezdirilen millet, ekmek kaygısına düştü! Başını kaldırıp, etrafta ne olup bittiğine bakamadı! Soyulduğunun farkında idi ama; o fakr u zaruret içinde ve tozlu dumanlı havada hırsızları seçemiyordu! Sabırla bekledi ve 3 Kasım'da hissiyatını sandığa yansıttı! Öç alma değil; hesap sorma sırası millette ve onun muktedir iktidarında!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.