ABD işin sonunu getiremiyor

ABD, Irak savaşını çok kolay kazandı ve işgali çok çabuk gerçekleştirdi ama; işin sonunu getiremiyor! Belli ki, ABD yönetimi; işgal sonrası tatbik mevkiine konulması gereken stratejilerde yanıltılmış! Zor oyunu bozar ama; zorla güzellik olmaz! Nitekim; ABD askeri baskılarını artırdıkça; Irak halkının tepkisi daha da artıyor! ABD'li yöneticiler zannetmişlerdi ki, Saddam zulmünden bıkan Irak halkı kendilerini güllerle karşılayacak ve tereddütsüz bağırlarına basacak! Yokluğun, kıtlığın, hastalıkların ve hepsinden önemlisi asayişsizliğin kol gezdiği Irak'ta öncelikle yapılması gereken; halkı bu perişanlıktan kurtarmaktı. Düşünebiliyor musunuz; hâlâ büyük şehirlerde su ve elektrik yok! İşgal güçleri bunları halledeceğine, sivil yerleşim birimlerine terör estirmeyi maharet bildi! Hâlâ daha bu hatalarına devam ediyor. Irak halkının Müslüman olduğunu unutuyor; hane masuniyetini ihlal ederek; gece yarıları yaptıkları baskınlarla kadınları, kızları taciz ediyor! Seneler senesi baskı ve zulüm altında inletilen ve canından bezdirilmiş halk; kurtuluşu silaha sarılmakta buluyor ve giderek organize oluyor! ABD askerinin aynı metodu zorlayarak sürdürmesi, topyekûn Irak halkını ayaklanmaya sevkeder. Ve, işte o zaman Irak, Wietnam olur! O vakit; dünyanın çeşitli ülkelerinden getirdiği yabancı askerlerin yardımları da para etmez! Irak halkı hepsine aynı işgalci gözle bakar ve ABD askerine yaptığı muameleye tabi tutar! Neden sonra; ABD, yaptığı hatanın farkına vardı ki, bir an evvel Türk askerini oraya istiyor! Türk askerinin Somali'de, Bosna'da, Kosova'da yaptıklarını biliyor! Dolayısıyla, ABD askerinin Türklerden öğrenecekleri çok şeyler var. Bir kısım nadanların zannettikleri gibi, Türk askeri Irak'ta kötü karşılanmayacaktır. Bilakis; kurtarıcı güç olarak gözükecek ve Irak halkı tarafından bağırlarına basılacaktır. Zira; Türk askeri oraya kan dökmeye gitmiyor; akmakta olan kan ve gözyaşını dindirmeye gidiyor! Bunu nasıl gerçekleştireceğinin metotlarını da en iyi kendisi biliyor. Bu durum; aynı nadanların ileri sürdükleri gibi; Irak'taki işgalci güçlere yardım ve yataklık değildir. Her şeyden önce insani bir görev ve kendi milli menfaatlerimizin bir gereğidir. Unutulmamalıdır ki, yangın halindeki bir Irak'ın zararı evvel emirde Türkiye'ye olacaktır! Orada yuvalanan PKK-KADEK terörist örgütünden seneler senesi neler çektiğimiz ve halen daha da çekmekte olduğumuz nasıl görülemiyor?! ABD, PKK-KADEK terör örgütünü bölgeden temizlemeye niyet ve kastetmişken; Türkiye bu duruma nasıl seyirci kalabilir? Aksine bir durumu ve tutumu düşünün; kaos içinde bulunan bir Irak'ta, daha da palazlanacak olan PKK-KADEK militanlarının hedefi neresi olacaktır? O vakit, kanı kanla temizlemek zorunda kalmayacak mıyız? İşin suhuletle ve kansız olarak halledilmesi mümkünken; milli çıkarlar göz ardı edilerek; hâlâ 'uluslar arası meşruiyet'ten dem vurmak hangi aklın kârıdır?