ABD, yapmayı tasarladığı bir Irak harekatında İngiltere'nin tam desteğini aldı! Biliyorsunuz; İngiltere, kendi nüfuz sahası olan Orta Doğu'da, taşların yerinden oynamasına yanaşmıyordu! Demek ki, dünyanın bu iki büyük gücü, yine dünyanın 2. en büyük petrol rezervlerinin bulunduğu Irak'ı paylaşım konusunda anlaştı! Bundan sonraki mesele, işin nasıl halledileceği noktasıdır. Yani, sühuletle az kan dökerek mi, yoksa zorla ve çok kan dökerek mi? Yine, ABD açısından mesele Saddam meselesi değildir! Saddam sonrası Irak'tır! Zira Saddam, şimdiye kadar ABD politikalarına hizmet etmiş yalancı bir kahramandır! Saddam'ı halletmek ABD için işten bile değildir! ABD'nin bugüne kadar işi uzatması, Saddam sonrası Irak'ın hali, mevcut petrollerin paylaşımı ve bölgedeki dengeler yüzündendir! Atlar tepişirken olan katırlara olur misali; böyle bir harekattan en ziyade etkilenecek ülkelerin başında Türkiye ve İran gelmektedir. Birinci Körfez harekatındaki Türkiye'nin kayıpları ortadadır. Bu kayıplar telafi edilmediği gibi, başımıza bela edilen terör illetiyle, katlanarak büyümüş ve Türkiye ekonomisi çökme noktasına getirtilmiştir! Ayrıca; Kuzey Irak'taki Kürt oluşumu da Türkiye'yi kara kara düşündürmektedir! Malum, büyük güçlerle dost ve müttefiklik, canavarla yatağa girmeye benziyor! Bir an uyumak ve en ufak bir gaflet, sonunuz olabilir! Bölgedeki en önemli güçler, İran hariç Türkiye ve İsrail, ABD'nin yanındadır. Tabii, bu yanında olmak nasıl ve nereye kadardır? Zira, hiçbir devletin hesabı birbiriyle örtüşmemektedir. İsrail, bölgedeki en büyük tehdit unsurundan kurtulmak ve 'arz-ı mev'ud'u gerçekleştirmek için elinden geleni ardına koymayacaktır! Birinci Körfez harekatının sonuçları ortada iken, Türkiye, ABD'nin samimiyetine nasıl güvenebilecektir? Bir yandan, Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti'ne karşıyız diyorlar; diğer yandan bu devleti oluşturdular bile! Yeni harekatla Irak'ın toprak bütünlüğü bozulur; şimdiki fiili haliyle 3 parçalı Irak, 3 ayrı devlete dönüşürse, bölgedeki dengeler nasıl temin edilecektir? Kuzey Irak'taki Türkmen varlığı ve bunların geleceği kimlerin insafına terkedilecektir? Başbakan Ecevit, muhtemel bir Irak harekatıyla ilgili olarak Türkiye'nin kaygılarını ABD'ye bildirdik diyor! Ve, harekat öncesi bize bilgi verilecek diyor! İyi de; böyle bir harekatta Türkiye'nin rolünün ne olacağını, nasıl olması gerektiğini söylemiyor! Kenarda durup, bekle ve gör politikasıyla bir yere varamadığımızı; üstüne üstlük ceremesini çektiğimizi gördük ve yaşadık! Asıl önemlisi bu halden nasıl kurtulacağımızdır; böyle durumlarda hükümet etmenin de yegane görevi bu olmalıdır!