250 yıllık ABD'de ilk defa bir zenci başkan seçilebildi. Bunun ne kadar zor olduğu cümle âlemin malumudur. Zenciler, Amerika'ya Afrika'dan köle olarak götürülmüşlerdi. Kölelik, ABD'de 1866 senesinde yasaklanmasına rağmen, zencilerin köleliği ise, bu yasaklamadan sonra neredeyse yüz sene daha devam etti. Dolayısıyla zencilerin bu yürüyüşü (çetin mücadeleleri) Amerika Kıt'asına geldikleri gün başlamış ve o gün bugündür biteviye devam etmektedir. ABD başkanlığını ele geçirmeleri de bu zorlu yürüyüşün bir sonucudur. Dünkü makalemde ABD kökenli bir dostumdan; onun nasıl Müslüman olduğundan bahsetmiştim. Bugün de Afrika (Nijerya) kökenli bir arkadaşımdan söz edeceğim. Muritala Ade İmam isimli bu arkadaşla Salıpazarı'nda, 80'li senelerde, tanıştım. Kendisi yüksek öğrenim için Türkiye'ye gelmişti. Türkiye'deki zenci öğrencilerin lideri idi. Çok faal ve çalışkandı. Bir ara, Brüksel'deki NATO toplantısına gittiğini söyledi. Orada ne aradığını sordum. Zenci olan (ilk defa) ABD Genelkurmay Başkanı'nı ziyaret ettiğini söyledi. Bir öğrenci olarak, askerle ne işi olabileceğini sorunca anlattı: "Biz zenciler, zenci olmanın dışındaki bütün değerleri ve yargıları bir kenara koyarak; evvel emirde insan olabilmenin mücadelesini vermekteyiz! Bizim milliyetçiliğimizden ve hatta dini inançlarımızdan önce zenciliğimiz gelir! Çünkü, din de, milliyet de insan olduktan sonra gereklidir! Biz, henüz tam manasıyla insan sayılmıyoruz. Dünyanın her tarafında ve her platformda bunun mücadelesini veriyoruz. Başaracağız. Göreceksiniz; bugün ABD Genelkurmay Başkanı, yarın ise mutlaka ama mutlaka ABD Başkanı zencilerden olacak!" Çeyrek asır önce söylenen bu sözleri, doğrusu o vakitler çok abartılı yani hayal olarak nitelemiştim. Bugün ise, bu hayalin gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz. Demek ki, gerçekten azimden hiçbir şey kurtulmuyor. İnsanoğlu, yeter ki istesin; çalıştığı ve şartlarını yerine getirdiği zaman, istediği sonucu alabiliyor. Hiçbir siyasi çevre Obama'nın başkan seçilebileceğine ihtimal vermiyordu. Ne zaman ki, Hillary Clinton'ı ekarte etti; bütün dikkatleri üzerine çekti. Obama'nın şansı biraz da Bush'un kötü yönetiminden kaynaklandı. Siyahi Başkan'ı çok zorlu günler bekliyor. Başta ABD olmak üzere; yine ABD'nin sebep olduğu 'küresel kriz'i ve dünyanın muhtelif yerlerindeki askerî ve idarî krizleri kucağında bularak işe başlayacak. Yine başta ABD'liler olmak üzere bütün dünya insanları Obama'dan çok şeyler bekliyor. İyi niyetle, bütün bu zorlukların altından kalkacağına inanıyorum; ancak tek korkum, Kennedy gibi bir suikaste kurban gitmesidir. İşte o zaman, bütün dünyada iş çığırından çıkar! Bu kötü günleri bile mumla ararız!