Milletle devlet arasındaki sözleşmeyi ihtiva eden anayasamızı bir türlü sivilleştiremiyoruz. Daha açık söyleyelim: Şimdiye kadar sahip olduğumuz 61 ve 82 anayasaları askerî yönetimler tarafından yazdırıldığından; birey yerine devleti önceliyorlar. Bu kadarla da kalmayıp; demokrasi ile taban tabana zıt bir işleyişle; millî iradeyi ortadan kaldıran ve onun yerine 'vesayet' rejimini yerleştiren ve seçilmişlerin yerine atanmışların hükümran olduğu tuhaf bir sistemi yansıtıyorlar. Bu tuhaflıklarla yaşarken, geçen 61 sene içerisinde; bu anayasalardan memnun olan kimse çıkmadı; iktidarları ve muhalefetleri ile hemen tüm partiler bu anayasalardan şikayetçi oldular. Hem 61 ve hem de 82 anayasaları değiştirile değiştirile; âdeta kevgire çevrildiler ama, yine de onlardan bütünüyle kurtuluş mümkün olmadı, olamadı. 23. Dönem Parlamentosu, tarihî bir başarıya imza atarak; anayasanın 26 maddesini millete götürerek değiştirdi ve tabir caizse; böylece 'vesayet'in belini kırmış oldu! 24. Döneme girildiğinde; Meclis Başkanı'nın başkanlığında, Meclis'te grubu bulunan partilerden bir komisyon kuruldu ve AK Parti, özveride bulunarak bu komisyona partilerin eşit sayıda üye ile katılabilmelerine imkân tanıdı. AK Parti'nin bu denli iyi niyetine rağmen, bugün gelinen noktaya bakıldığında; muhalefet partilerinin ipe un sermekte olduğunu görmekteyiz. İyi niyet olmadan bu işin bitirilemeyeceğini herkes söylüyordu; nitekim öyle de oluyor. Peki; bundan sonra ne olacak? AK Parti'nin görüşü o ki; tek başlarına da kalsalar; daha evvel hazırladıkları anayasa metnini, gerekli desteği bulurlarsa; yine millete götürmeyi (referandum) düşünüyorlar. O metin; Başkanlık sistemine göre kurgulandığından, Meclis'teki muhalefet partilerinin tepkisine sebep oluyor. Muhalefet partilerinin; bu şekildeki bir metnin millete götürülüp kabul görmesi korkusu; ayaklarını yere indirebilir mi? Bu korku onları makul çizgiye çekebilir mi? Bekleyip göreceğiz. Belli ki, AK Parti; üçlü ikili ve hatta tek başına ve referandum sayısına ulaştıran milletvekili destekli her yolu deneyecektir. Milletimiz; kendi adına yapılacak sözleşmede (anayasa) vekil ettiklerinin hallerini büyük bir dikkatle izlemektedir. Kimlerin iyi niyetli, kimlerin art niyetli olduklarını görüyor. Milletimiz, kendisine demokratik bir anayasayı çok gören zihniyetlere gerekli cevabı sandıkta verecektir. Siyasi partilerimiz; bu sualin cevabını bularak ve bilerek milletin huzuruna çıkmalıdır. Aksi halde; bu olumsuz tavırları, o sandığa gömüleceklerinin resmidir!