AĞAR'ın zor görevi

A -
A +

DYP Genel Başkanlığına seçilen sayın Mehmet Ağar'ı bu önemli görevinden dolayı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Bilindiği üzere; demokrasimizin bu en köklü partisi Meclis'te grup olarak temsil edilemiyor. Bir milletvekili ile; Mehmet Ağar'la temsil ediliyor, o da bağımsız seçilerek gelebildi! Demokrasi adına hangi birine yanalım? Merkez sağın bu en büyük kitle partisi Meclis dışında; büyük bir ekseriyetle Genel Başkanlığa seçilen kişi de; baba ocağı olan bu partide yer bulamamış ve bağımsız seçilerek gelebilmiş! Yalnızca bu durumlar bile partinin ne hale getirildiğini; bu partiye gönül vermiş insan yığınlarının nasıl küstürüldüklerini göstermeye yeterlidir. Yakinen bildiğimiz bir tespitimizi burada serdetmeden geçemeyeceğiz. Dede-baba-oğul ve torun; tam dört nesildir, partiyi bir aile ocağı bilen ve parti uğruna varını yoğunu ortaya koyan ve hiçbir beklentisi olmaksızın tam bir nefer gibi çalışan yığınla insan ve bunların onca meşakkatle kurdukları teşkilatları, defaatla bozuk para gibi harcana harcana bu günlere gelindi! Merkez sağı temsil eden partilerin yöneticisi konumunda bulunan Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz, 50'li senelerin kafasını taşıyarak siyaset güttüler. Yani; ortada iki parti var, birisi mahut CHP, diğeri kendileri! Onlara göre bu milletin kahir ekseriyeti oylarını kendilerine verecekler! Çünkü başka alternatifleri yok! Halbuki, merkez sağ için tehlike çanları ta 60 senelerin ikinci yarısından itibaren çalmaya başlamıştı. Merhum Türkeş ile Necmettin Erbakan'ın kurdukları partilerin merkez sağ bloktan kopardıkları hacim, o vakitlerin merkez sağ lideri Süleyman Demirel'e anlatılıp ne yapılacağı sorulduğunda verdiği cevap çok manidardır: 'Gidenler gitti; siz geride kalanlara bakın. Onları nasıl derleyip toparlarız, onun hesabını yapalım' der! 80 Müdahalesi'nden sonra, geçilen demokraside üç partiye müsaade edilince; sağ da sol da kendiliğinden toparlandı. Merhum Özal'ın vefatından sonra ise; yasaklı eski siyasilerin de siyasete dönmesiyle birlikte meydan yeri tam bir keşmekeşi andırır oldu. Sağda DYP-ANAP, solda DSP-CHP muarızlarından daha çok birbirlerini tüketmeye yönelik çalıştılar! Bunun sonucu; öyle oldu ki, en çok oyu alan parti yüzde 20'lerde gezinirken, bunlardan en az üçünün bir araya gelmesiyle hükümetler oluşturulabildi! Siyasetteki bu param parça hal, git gide siyasi istikrarsızlığı ayyuka çıkardı ve toplum 57. üçlü koalisyon hükümetiyle dibe vurdu! Çaresiz kalan toplum yeni arayışlara girdi. İşte orada doğan boşluğu, tam zamanında ve dört nala gelen AK Parti doldurdu! Sayın Ağar, bütün bunların muhasebesini iyi yapar; küstürülen ve itilen milyonları bağrına basabilirse ne ala! Aksi halde işi gerçekten zor! Başarılmayacak iş değil; partideki kendi durumuna baksın, yeter!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.