Ağzı olan konuşuyor!..

TSK, Kuzey Irak'taki kara harekâtını tamamlayıp yurda döndü ya; her kafadan ayrı sesler çıkmaya başladı. ABD, "çıkın!" deyince derhal çekildik. Zaten ABD Savunma Bakanı bu maksatla Ankara'yı ziyaret etti ve Başkan Bush'un, "Yeter! Bitirin artık!" mesajını getirdi!.. Tüm bunları seslendirenler ne TSK'yı ve ne de Türk'ü tanımıyorlar. Türkiye burası... Burada ağzı olan herkes konuşacak.. Bunları bir kenara bırakıp ana konumuza dönelim ve Türkiye'nin bu kısa sürede ne yaptığını ve ileride neler yapabileceği üzerinde duralım. Bir kere bu denli olumsuz hava şartlarında kara harekâtı kararı almak, bunu icraata dökmek ve bir hafta (8 gün) gibi çok kısa bir sürede müthiş başarılara imza atıp çekilmek; dünyanın en güçlü ordularının bile altından zor kalkabileceği bir haldir. Türkiye, bu harekâtla dosta ve düşmana gücünü göstermiştir. Bundan böyle, başta terör örgütleri olmak üzere, Türkiye'ye iyi rüya görmeyen herkes ayağını denk alacaktır. Özellikle Kuzey Irak, Türkiye'mizi tehdit eden bir yer olmaktan çıkacak ve şer örgütü orada yeniden yuvalanıp üzerimize militanlarını salamayacaktır! Her zaman dillendirdiğimiz bir gerçeğin tekrar altını çizmekte fayda var. Bu coğrafya çetindir. Burada yaşayabilmek her babayiğidin harcı değildir. Burada ancak güçlü ve adil ülkeler yaşayabilir. Bundan dolayıdır ki, biz Türkler olarak, bu coğrafyada tutunmak ve ilelebet yaşamak istiyorsak, her geçen gün dünden daha güçlü olmak zorundayız. Gerektiğinde her şeyimizden fedakârlık yapacağız ama, savunmamızdan asla!.. Sadece Türkiye'nin kendi güvenliği için değil, konumu itibariyle; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu'nun güvenliği için Türkiye'miz bölgesel güç olmak zorundadır. Bu durum, art niyetlilerin heveslerini kursaklarında bırakacağı gibi ayrıca, bölgede huzur ve istikrar adına belirleyici olur. Böyle bir ülke ile de aklı başında olan ve kendi menfaatini düşünen her ülke dost olmak ister. Kimse düşman olmak istemez. Bir devlet için bundan daha güçlü ne olabilir?