AK Parti kurulduğu günden beri birileri onun parçalanmasını dört gözle bekliyor; bunun için de akla hayale gelmedik senaryolar üretiyorlar. Bu birilerinin kimler olduğunu sormayın. Kimler ülkede kaos ve karanlık istiyorsa onlar.. Zira, bu tipler; AK Parti iktidarlarına kadar hep kaostan ve karanlıktan istifade edip köşe oldu! Şimdi de köşebaşlarını tutup, batarya ile ateş ediyorlar! Bunlara göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresinin bitmesine 6 ay var! Halbuki Cumhurbaşkanı seçildiğinde 7 yıllığına seçildi. Dolayısıyla önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2014'ün yazında olacak. Meclis'in Cumhurbaşkanlığı süresini 5 yıla ve iki dönem yapabilmeye dönüştüren kararını buna gerekçe gösteriyorlar ve diyorlar ki; milletvekilliği seçimleri 5 yıldan 4 yıla indirildi ve seçimler 4. yılın bitiminde yapıldı. Onlara sormak lazım; peki Cumhurbaşkanlığı süresini 5 yıl yerine 10 yıl deseydi kanun; o vakit, Cumhurbaşkanı'nın o makama 10 yıl oturmasına müsaade edecekler miydi? Elbette hayır; çünkü seçilirken 7 yıllığına seçilmişti. Şom ağızlar, AK Parti'deki çatlağa zemin hazırlamak için önceleri; Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül gruplarını dillendirdiler. Son zamanlarda mevhum bu ikili bloka bir de 'Cemaat' olgusu eklendi. Şike yasasının 8 ay sonra Meclis'ten iki kez geçmesini ve Zaman gazetesinin ve yazarlarının tutumunu buna gerekçe gösteriyorlar. Birinci yakıştırmanın yalan boyutuna bakın ki, Abdullah Gül'e o makamı altın tepside bizzat Tayyip Erdoğan sunmuştur. Zira isteseydi, pekâlâ kendisi Cumhurbaşkanı olabilirdi. Başbakanlıktan inip de dışişleri bakanı olan ve Başbakanlığı Tayyip Erdoğan'a bırakan da Abdullah Gül'dür. Bütün bunlar, mahut çevrelere göre; siyasette olamayacak hallerdir. İşte, onlarla AK Parti kadrolarının siyasetteki anlam farklılığı budur. Bu hali anlatsak da anlayamayacakları için; kendilerini vehimleri ile baş başa bırakmaktan başkaca çare yoktur. Ne diyordu Başbakan: 'Durmak yok, yola devam!'