AK Parti'nin zor görevi

Yozlaşan ve milletin gözünde itibar kaybeden siyasetin ve siyasetçinin yeniden layık olduğu yere oturtulması elzemdir. Bu da, bugünkü haliyle tek başına iktidara gelen ve o sorumluluğu taşıyan AK Parti'ye düşüyor. Bir parti tek başına da iktidara gelse, asıl mühim hizmetlerini ilk 6 ayda gerçekleştirebiliyor. Onun için; siyasi kadroların iktidara gelmezden önceki hazırlıkları çok mühimdir. Bundan önceki, tek başına iktidar olan merhum Turgut Özal dönemini hatırlayın; en köklü reformları ilk 6 ay içinde gerçekleştirebildi. Devletin en üst bürokrasi kademesinde (Başbakanlık Müsteşarlığı, DPT Müsteşarlığı) uzun seneler hizmette bulunan Turgut Özal, devleti ve onun aksıyan yönlerini çok iyi biliyordu. AK Parti'nin elde ettiği Meclis'teki temsil başarısını, geçmişte ne ANAP ve ne de AP tek başlarına gerçekleştirebilmişlerdi. Ona rağmen başarıları ortada! Böyle bir fırsat, yani Anayasayı değiştirebilecek çoğunluk iktidarına 50'li yıllardan sonra ilk defa şahit oluyoruz. Bu durum, tek başına AK Parti'nin başarısı olmaktan ziyade; ondan önceki ve milleti perişan eden iktidarların eseridir. Yani millet; ezilmişliğe, horlanmışlığa, sefalete itilmişliğe oy vermiştir! Nitekim, bunun en tipik ispatı; Cem Uzan'ın Genç Parti'sinin almış olduğu yüzde 7'lik oydur. Dolayısıyla; AK Parti çetin bir sınavdan geçmektedir! Genel Başkanları Recep Tayyip Erdoğan açıkladı: 'Şimdi iş zamanı!' Evet; hükümet güvenoyu aldıktan sonra, lafı bırakmalı ve gecesi-gündüzüyle milletin dertlerine ve beklentilerine eğilmelidir. Düşündükleri en köklü reformları ve hamleleri ilk 6 ayın içinde tatbik mevkiine koymalıdırlar. Zira, ondan sonra hem kendileri iktidara alışıyor ve hem de muhalefet gerçek yüzünü ortaya koyuyor! Dikkat ederseniz; işin başlangıcında muhalefet bile muhalefet yapmaktan utanıyor! Çünkü; bu şekilde hareketle kendilerinin kaybedeceklerini çok iyi biliyorlar! İster istemez iktidara prim veriyorlar. Hatta bazı mühim meselelerde iktidarla ortak hareket etme gereğini duyuyorlar. Bütün bunlar, hizmet için en müsait ortamdır. Bakınız; milletçe güven duyulan kadrolar iş başına geldiğinde; daha icraat başlamadan piyasalarda kısmi bir rahatlama oldu. Döviz ve faizler düştü; borsa yükseldi! AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı acil eylem planı ve bu plan istikametinde yapılması gerekenler yerinde ve isabetlidir. Buna göre; birinci öncelik ekonomidir. Mübarek Ramazan ayındayız. Büyük şehirlerin varoşlarına gitmeye gerek yok; belediyelerin şehrin göbeğinde kurdukları yemek çadırlarına ve bunlarda bir öğün yemek için saatlerce kuyruklarda bekleyen her yaştaki insana bakıldığında vaziyet görülecektir! Dolayısıyla iş ve aş birinci önceliktir. Ekonominin eski patronu Kemal Derviş; 'alınan bütün tedbirlere ve ödenmekte olan bütün bedellere rağmen; 6 ay sonra yeni bir krizle yüz yüze kalınacaktı' diyor ve doğru söylüyor! Millet, yapılması gerekeni yaptı ve güven ortamını temin etti. İktidara düşen, saniye kaybetmeden iş başı yapması ve milletin meselelerine sahip çıkmasıdır.