AKP'nin yükselişi

A -
A +

Yapılan bütün kamuoyu araştırmaları AKP'yi açık ara birinci parti gösteriyor. Oysa, bu parti daha dün kuruldu ve henüz rüşdünü ispat etmiş değil! İktidarda denenmediği gibi, kuruluşunun üzerinden bir sene geçmediği için, daha 1. Büyük Kongre'sini bile yapabilmiş değil. Hal böyle iken; AKP'ye olan bu denli büyük yönelişin sebebi nedir? Partinin genel başkanı Tayyip Erdoğan'ın içimizden birisi olması mı, onun 'Kasımpaşa'lı hal ve tavırları mı, dürüstlüğü mü, mertliği mi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken gösterdiği üstün performansı ve başarıları mı, uğradığı adli mağduriyet mi; nedir? Bütün bunların etkisi olabilir ama, asıl sebep, tamamen bunların dışındadır! Bu durum, üniversiteler, bilimsel kuruluşlar ve özellikle siyasi partiler tarafından araştırılıp incelenmeli ve başta kendileri olmak üzere, ilgili herkese ders olmalı! Siyasi yelpazenin hemen her yanında yer alan çeşitli partiler tarafından yönetilen ve devamlı suretle istismar edilen millet, 'aldatılmışlık' psikozu içinde öfke dolu olarak sandığa gidiyor! Bakınız; gelip geçen bütün iktidarlar boyunca IMF ile anlaşmalar yapıldı. En son olarak; 18.'si yapılan bu anlaşmalar doğrultusunda millete ümitler verildi ve kemer sıktırıldı. Bu anlaşmalardan hiçbirisinin sonu getirtilemedi. Millete çektirilen onca sıkıntılar yanında kâr kaldı! Kemal Derviş, bunun son örneğini, çok sıkı bir şekilde uygulamaya koydu. Aynı programın takipçisi olmak için de; 'sol, sol' diyerek CHP'den siyasete atıldı! Halbuki, Kemal Derviş'in, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak 17 aylık uygulamaları ortada idi! Hükümetin 4. değil; tek başına en güçlü ortağı idi. Her dediğini yaptırdı ve her istediği kanunu çıkarttı! IMF'den ve Dünya Bankası'ndan 20 milyar dolara yakın keş para alındı. Bu paraların alınmasında Kemal Derviş'in rolü oldu ancak, bu paralar reel ekonomiye aktarılmadı. Esnafa, sanayiciye, çiftçiye yansımadı. Yani üretime sokulmadı. Ya ne yapıldı? Alınan bu paralarla, borçlar ve onların faizleri döndürülebildi! O halde, Kemal Derviş Türkiye'den ziyade IMF'ye ve Dünya Bankası'na çalıştı! Çünkü, onların paralarının tahsil ve takip memurluğunu yaptı! Sonra; dünyanın neresinde IMF'nin uygulamaya koyduğu programlarda sosyal içerik vardır? Millet, Kemal Derviş'in sol gösterip sağ vurduğunu görmüyor mu? Evine ekmek götüremeyen, işsiz ve perişan olan milyonlarca insan yığınları, bütün bunları görmek bir yana bizzat yaşıyor! Aldatılmış olan bu insanlara bir şey anlatabilmenin imkanı kalmamıştır! Gına gelen milletin bütün bu yalanlara karnı toktur zira! Kemal Derviş'in yerinde bir tespiti var; piyasalar 'güven' bekliyor diye!.. Tıpkı bunun gibi; piyasalardan önce Türk insanı, kendisine 'güven' veren idarecileri arıyor ve bekliyor! Bu bulunduğu gün, yani millete güven veren insanların iş başına geldiği, siyasi istikrarın sağlandığı gün, piyasalara da güven kendiliğinden gelecektir. Millet önünü görecek; yeniden işine gücüne koyulacak; iş-üretim, istihdam yeniden artacak; faizler düşecektir! AKP'nin bu yükselişini gören diğer bütün partiler, kendilerine ve yaptıklarına bakıp; biz ne yaptık da milletin güvenini yitirdik diye sormalı, incelemeli ve araştırmalıdırlar! Bu muhasebenin sonunda onlar da, AKP ve Tayyip Erdoğan gerçeğini, sebepleriyle görecekler ve eyvah diyecekler ama bu deyişleri para etmeyecektir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.