ANAP nereye?

A -
A +

Büyük insanların hataları da, kendileri gibi büyük oluyor ve telafisi de o nispette zor, hatta imkansız oluyor. Merhum Özal; ANAP gibi yenilikçi, hamleci ve Türkiye'yi yarınlara taşıyıcı bir partiyi; tek başına kurup iktidara taşımasının ve onca radikal hizmetin altına imza atmasının yanında, bu misyonu, kendisinden sonra sürükleyecek insan olarak Mesut Yılmaz'ı işaretleyip desteklemesini ve bunu kuvveden fiile çıkararak, partiyi ve misyonu Mesut Yılmaz'a emanet etmesini içine sindirememişti. Ama, atı alan Üsküdar'ı geçtiği için, karşısında olmaktan başka elinden bir şey gelmemiştir. Çünkü, kendisi Cumhurbaşkanlığı makamında idi ve en büyük kösteği, kurup büyüttüğü, geliştirip iktidara taşıdığı kendi partisinden görmüştü. Turgut Özal, tarihi mesuliyetten kurtulmak için; Köşk'ten inerek, kardeşi merhum Yusuf Özal'ın kurduğu YENİ PARTİ'nin başına geçmek ve ANAP'ın misyonunu oraya taşımak istedi ise de, ömrü vefa etmedi. Özal'ın ruhunun ANAP'tan gitmesi ile birlikte parti, hızla statükoculuğa yuvarlandı ve hatta Özal'sız iktidarları döneminde statükonun temsilcisi oldu. Mevcut Siyasi Partiler Kanunu yüzünden, parti Genel Başkanını değiştirebilmek imkansız. Parti genel başkanının istemediği kişilerden meydana gelebilecek Genel İdare Kurulu teşkili de imkansız. Çünkü, bütün bunları seçecek delegeleri, genel başkan ve onun teşkil ettiği kurul atıyor! Her il ya da ilçede oluşturulan teşkilatlar ve bunların delegelerinin meşruiyeti, genel başkanın ve onun yakın çevresindeki parti yönetiminin tasdik ve tasvibine bağlı. Onların arzuları hilafına birileri seçilmişse, seçimler derhal iptal edilip, merkezden atama yolu ile bu iş halledilir. Demokrasinin (D)sinin bulunmadığı böyle bir uygulama ile, hangi genel başkan ve hangi parti yönetimi değiştirilebilir? Dolayısıyla tabanın sesi, tavanda duyulmuyor; tavan istediği havayı çalıp oynayabiliyor. Statükoculuğa bürünen ANAP girdiği bütün seçimleri kaybetti. Milletin umudu olmaktan uzaklaştı ve bu yüzden; yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında barajın altında kalıyor. Kongre'de yine Mesut Yılmaz ve onun tasdik ve tasvip ettiği yönetim işin başında kaldı. Bunun ne manaya geldiğini partinin eski Genel Başkanı Yıldırım Akbulut söyledi. 'Baraj tartışmalarının yapıldığı bir süreçte Kongre'ye gidiliyor ve aynı yönetim yeniden işbaşına getiriliyor!' O vakit , ANAP'ın varlığını sürdürebilmesi için tek seçeneği kalıyor; o da barajı düşürmek! Hedefinden şaşan ANAP'la beraber, Türk siyaseti ve tabii Türk milleti çok şeyler kaybetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.