Ankara'daki yabancı heyetler...

A -
A +

Üç partili koalisyon hükümetimiz ve onların sayıları 40'a yaklaşan bakan üyeleri nerede? Başbakanımız nerede ve onun anlı şanlı, parti liderleri olan yardımcıları nerede? Ne zaman televizyonların haber bültenlerine baksak, ellerinde bond çantaları ile yabancı uzmanları görüyoruz! Dünya Bankası ve IMF yetkililerini... Toplantıları onlar yapıyor, kararları onlar alıyor ve üstüne üstlük; bunları açıklıyorlar da! Bizimkilere ise, sadece onlara söz vermek ve onların aldıkları kararları uygulamak düşüyor! Yarın, öbürsü gün bu adamlar; bizden milletvekili, bakan ve hatta başbakan maaşı talep ederlerse şaşmayalım! Adamlar, bizim için kafa patlatıp, aylarca mesai veriyorlar! Görünüşe bakılırsa, bizim iyiliğimiz için ve bize nakdi yardım yapabilmek için, bu yoğun gayretin içindeler! Yazık değil mi bu adamlara?! Okyanus ötesi ülkelerinden, işlerini güçlerini ve çoluk-çocuklarını terk ederek bize geliyorlar ve bizim için çabalıyorlar! IMF'nin Türkiye Masası Şefi, neredeyse bizden birisi gibi!.. Hemen her gün televizyonlarda arz-ı endam ediyor; bizim adımıza kararlar alıp, bizimkilere dikte ettiriyor! Daha samimi olup; Kemal Derviş'e yaptığımız gibi, bunlara da birer bakanlık versek; hani hiç de kötü olmayacak! Nasıl olsa bakanlardan çok daha etkili ve yetkililer! Kulağımızı ters taraftan tutmanın ne manası var? Bakın Efendiler! O adamlar, yarın veya öbür gün çekip kendi ülkelerine gidecekler ve biz, bize kalacağız. Yangın yerine çevirdiğiniz memleketin hesabını sandıkta sizler vereceksiniz! Türk insanı, üstelik Trakya gibi bol verimli ve zengin bölgemizde, çöp bidonlarından yiyecek ayıklıyor! Diğer bölgelerimizdeki insanların ve hele büyük şehirlerimizin varoşlarını siz düşünün! Yabancıların bize biçtiği, tek kelime ile kefendir! Bunu, nasıl göremiyorsunuz? Son dört senedeki uygulamalarınızla milleti açlığa mahkum ettiniz! ABD bombardımanı altındaki Afganistan'daki insanlardan ne farkımız kaldı? Allah aşkına! Sizler hiç sokağa çıkmıyor musunuz; seçim bölgelerinize; köylere kentlere gidip oralardaki her kademedeki insanların yürek paralayan hallerine görmüyor musunuz? Peki, siz ne yüzle bu milletin önüne çıkıp oy isteyeceksiniz? Hasbelkader ele geçirdiğiniz iktidar koltuğuna daha ne kadar oturabileceğinizi zannediyorsunuz? İlk seçimde; bir daha çıkmamak üzere sandıklara gömüleceğinizi nasıl göremiyor ve bunu nasıl düşünemiyorsunuz? İktidar hırsı ve iktidar nimetleri bu kadar mı gözlerinizi bağlayıp kör etti? Topyekun milletten yükselen bunca feryatları nasıl duymazsınız?! Gözlerin kör, kulakların sağır ve vicdanların böylesine kör olmasına pes doğrusu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.