Anketler ve hayaller

A -
A +

Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder misillü anketler gırla gidiyor... Millete zerre kadar saygıları olmayan, bu nadan güruhunun yazıp çizdiklerine değil; her seferinde açığa düşmelerine ve dünyanın gözleri önünde rezil olmalarına rağmen, bu denli çarpıtılmış yalanlarıyla milleti yeniden yönlendirmek istemelerine hayret ki, hayret!

CHP'nin, tabanını küstürmek pahasına; 'yolsuzluk klasörleri(!)' içinden devşirdiği Mustafa Sarıgül, liderlikte Başbakan Erdoğan'ı yakaladığını iddia ediyor. Dayanağı da, mahut anketler. Onlara göre; Başbakan yüzde 44, Sarıgül yüzde 40; arada dört puanlık bir fark kalmış; birazcık daha gayretle bu açık da kapatılacakmış!
Aç tavuğu darı hayalleriyle baş başa bırakıp; biz, sözü Hazreti Mevlana'ya bırakalım:
"Yüzünde heybet çizgileri olan yakışıklı bir adam, hamama gitmiş. Soyunup, peştamalını kuşanıp, göbek taşına geçip oturmuş. İçeriye, tıpatıp kendisine benzeyen bir adam girmiş. Hayret etmiş ve; 'Allah.. Allah.. Bu kadar mı benzerlik olur?!' diye içinden geçirmiş. Gelen adam yalnız değildir; korumaları ve hizmetçileri var! Oradakilere, gelen adamın kim olduğunu sorar. 'O, padişahtır' diyorlar. Özel oda açıp, padişahı yerleştiriyorlar. Padişah, etrafındakilere gitmelerini ve yalnız bırakmalarını söylüyor. Adam, herkes çıktıktan sonra; 'padişahın odasına bir bakayım' diyor. Kapıyı açınca, ne görsün? Padişah ölmüş ve boylu boyunca uzanmış yatıyor! Ne ses ve ne de nefes var! Fırsat bu fırsat deyip; padişahın cesedini sırtladığı gibi, getirip göbek taşına bırakıyor ve doğruca gidip padişahın odasına girip yerine geçiyor. Hizmetçileri, korumaları çağırıp; hemen gidelim diyor. Elbiseleri giydiriliyor; saygıyla saltanat arabasına alınıp, saraya hareket ediliyor. Kendini ele vermeden, harem dairesine girmek istiyor. İçeri girer girmez; 'cariyeler nerede?' diye soruyor. Derken.. Yüzüne şiddetli bir tokat iniyor! Tokadın şiddetiyle bir uyanıyor ki, garibim, göbek taşında uyuyakalmış. Gördükleri rüyadan ibaretmiş!!!"
"İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar!" sözü, hayatın gerçeğidir. Siyasi hayatın, dünyadaki gerçeği ise, sandıktır. Ancak, sandıktaki şamar siyasileri kendine getirir ve nerede olduklarını anlatır! 
HHH
Günün fıkrası: Aile, yakın dostlarıyla, küçük çocuklarına kız istemeye gitmişler. Kırk dereden su getirilip; kız, Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile istenir. Kız tarafı, oğlanın tahsilini ve ne işle uğraştığını sorar. Oğlan tarafı, boş gezenin boş kalfası olan çocuklarını ele vermemek için; 'abisi yüksek mühendis!' derler. 
HHH
Fıkraya göre, günün deyişi: Katıra, baban kim diye sormuşlar. At, dayım olur demiş!!!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.