Artık rolü millet biçecek

A -
A +

Tayyip Erdoğan ve onun takip ettiği politikalarla; yardım edilen değil yardım eden, borç isteyen değil, borç veren bir lider gördük...
Bülent Ecevit, başbakanlığı döneminde; 'Özel Harekât' mensuplarının maaşlarının ABD tarafından ödendiğini öğrendiğini ama, sebebini bir türlü anlayamadığını (!) söylemişti! Oysa Ecevit; 'parayı veren düdüğü çalar!' diyen bir geleneğin mensubu idi; durumu çok iyi bilmesine rağmen, o şekilde söylemek zorunda hissetmişti kendisini!
Çeyrek münevverlerimizden bir kısmı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, özellikle dışarıya karşı sergilediği duruşunu beğenmiyorlar ve bu durumun kendisine ve ülkemize pahalıya mal olacağını söylüyorlar. Yabancı devlet ya da hükümet başkanları nezdinde söylediği sözleri, diplomatik bulmuyorlar.
Bu zevat, bir bakıma haksız da sayılmaz; zira, şimdiye kadar gelen bütün başbakanlar hep dışarısının dümen suyunda gitti; birazcık ileri gidene, haddi derhal bildirildi! Bütün bunları bu Başbakan bilmiyor muydu? Elbette biliyordu ama, bildiği başka bir gerçek daha vardı; o da onların karşısında eğilmenin hiçbir işe yaramayacağı keyfiyeti idi! Nitekim, şimdiye kadarki başbakanlar eğildi de ne oldu? Hakkını mı teslim ettiler; dediğini mi yaptılar?
Yabancı devletlerin suyunda gidince; onlar adamı ne öldürürler ve ne de oldururlar, yalnızca süründürürler! Bu durumu pek iyi bilen sayın Başbakan, burada da ezberleri bozuyor ve içeride olduğu gibi dışarıda da; diklenmeden dik duruyor!
Bilelim ki, önceki duruşlarla hiçbir yere varılamamış, ülkenin problemleri çözülemediği gibi; çeşitlenerek daha da büyümüş ve neredeyse içinden çıkılmaz hâl almıştır!
Nitekim, ülkemizin en büyük sorunu terör meselesi değil miydi? Hangi başbakan, bu konuya çözüm şeklinde el atabildi?! Her birisi, şehit cesedi saymaktan ve diğer dönemden daha az cesetle övünmekten başka ne yapabildiler?!
Tayyip Erdoğan dik durarak ezberleri bozdu ve bu cümleden olarak; 'çözüm süreci'ni başlattı. O, halka rağmen değil, halk için siyaset yapıyordu ve halkın, bu süreci benimseyeceğini ve satın alacağını çok iyi biliyordu! Nitekim, bugün gelinen noktada, Türk'üyle, Kürt'üyle bütün bir millet, topluca susadıkları barışa özlem duymuyorlar mı?
Dikkat edin; çanlarına ot tıkanan iç ve dış bozguncu mihraklar; sürekli ürettikleri krizlerle Kürt aktörlere davetiye çıkarıyor ve Kürtlerin yeniden sahaya inmelerini arzuluyor! Rivayetler muhtelif ancak, maksatları tek: Türkiye'yi yeniden kaosa sürüklemek ve Türkiye'nin gelişmişliğinin önüne geçmek!
Ve, tabiatıyla, böyle bir ülkenin liderlerini, karşılarında el pençe-divan durdurmak ve kendilerine yalvartmak; para dilendirmek ve yardım istetmek!..
Başbakan Tayyip Erdoğan ve onun takip ettiği politikalarla; yardım edilen değil yardım eden, borç isteyen değil, borç veren; elpençe-divan duran değil, karşılarında adam gibi vakarla oturan bir lider gördük.
Milletin iktidarında artık, millete rol biçilemiyor, millet rol biçiyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.