Ana muhalefet partisi konumundaki CHP; kendisinin bu millet tarafından asla iktidara getirilmeyeceğini pek iyi biliyor. Çünkü, demokratik hayatın yalnızca sandık kısmından millete gittiğimiz 1950 senesinden beri CHP, tek başına iktidar yüzü görmemiştir. CHP, onlarca senedir kendisini allayıp pulluyor ve her seçimde millete sunuyor. Acaba, CHP, milletin neden kendilerine teveccüh etmediğinin muhasebesini yapıyor mu? Öyle ya; millet, ekmeğin ve bezin karneyle verildiği günleri çoktan unuttu! Varlık vergisini ve bu cümleden olarak; özellikle gayr-i müslim vatandaşlarımızı nasıl Aşkale'ye sürdüğünü ve taş ocaklarında çalıştırdığını da çoktan unuttu! Kendi öz milletini; 4 lira yol parasını ödeyemiyor diye taş ocaklarında ve yol inşaatlarında nasıl zorunlu çalışmaya tabi tuttuğunu da unuttu! Hayvan başına konan vergiyi köylümüz ödeyemediğinden hayvanlarını nasıl ormanların derinliklerine kaçırdığını ve tahsildar efendilerin yakaladıkları zavallı hayvanları, nasıl kelepçeleyip aç-susuz saatlerce bekletildiğini de unuttu! Yeni nesiller bunlardan hiçbirisini hatırlamaz; çünkü bugünleri yaşamadılar. Ama, nedense; yeni nesiller de CHP'ye yüz vermiyor ve onu asla iktidara taşımıyor. Sorarım size sevgili okuyucularım; yeni nesiller CHP'nin nesine oy versinler? Hele, merhum Özal'dan sonra dünyaya açılan Türk toplumu, medeniyetin nimetlerini tatmışken; statüko için yırtınan ve milleti yeniden 1950'li yıllara götürmek isteyen, baskı ve dayatmadan başka bir şey bilmeyen CHP'ye niçin yönelsin? Milletimiz aklını peynir ekmekle mi yedi? Her şeyden önce, milletimiz kendine değer vermeyen ve kendisini her daim aşağılayan ve kendisinin değer yargılarıyla alay eden bir siyasi parti ile bütünleşebilir mi? Baksanıza; demokratikleşme denilince CHP, nasıl da hop oturup hop kalkıyor? AB denilince, aynı şekilde. CHP'nin yegane zoru olduğu kurum TBMM! Neden; çünkü onları millet seçti! Millete güvenleri olmadığından, milletin temsilcilerini ve o temsilcilerin icraatlarını bir türlü içlerine sindiremiyorlar. O halde, CHP ne vakit iktidar olur? Elbette ki milleti anladığı ve milletin özlem ve beklentilerine cevap verebildiği gün. Peki o vakit ne zamandır? Balığın kavağa tırmandığı gün! Bekleyelim görelim!