Aynı filmi görmekten usandık!

A -
A +

Tıpkı 80 öncesi gibi; siyasette absürd bir dönem yaşıyoruz. Parçalanmış ve her bir parçanın ayrı istikametlere çektiği sığ, sığ olduğu kadar anlamsız siyasi çekişmelerden milletçe bıktık, usandık. Ülke gündeminde zaruret halini alan bir erken seçim konusunu, mevcut olan 7 ayrı siyasi partimiz; her birisi ayrı telden çalarak kelimenin tam manası ile 'öreke'ye döndürdüler! Bu fırıldağın nerede duracağı ve karar kılacağı belli değil! Başbakan'ımıza laf yok! O, zaten bir sürü şeyle beraber erken seçimi de içine sindirememişti! Bu tezinde de direniyor. Ama, sayelerinde öğrendiğimiz şekliyle; Başbakan'ımız 'af' gibi pek çok konuyu da içine sindiremeden gerçekleştirmekle meşhur ve maruftur! Dolayısıyla; onun bu sözünün pek bir kıymet-i harbiyesi olmasa gerektir. Zaten kuşa dönmüş, erimiş, bitmiş ve tükenmiş partisiyle; bir şeyleri içine sindirmemeye de mecali kalmamıştır! Muhalefette bulunan DYP ile AKP, iktidarın çıkarmasını ister gözüktüğü bütün kanunlarda ve tabii erken seçim kanunu konularında 'hodri meydan' diyerek Meclis'i toplantıya çağırmış; sudan bahanelerle buna iltifat edilmemiştir. MHP'nin ileri sürdüğü teze bakın; (muhalefetin isteğiyle Meclis'e gelirsek, iktidar ortaklarımıza nezaketsizlik yapmış oluruz!). Ee; iktidar ortağınız DSP erken seçim istemediğine göre; yarın da çıkıp, ortağımıza nezaket gereği biz de erken seçim istemiyoruz mu diyeceksiniz? Neyse ki, sayın Bahçeli, 3 Kasım için erken seçim kararı alınmazsa, hükümetten çekileceklerini açıklayarak; MHP'nin tavrını "erkekçe" ortaya koydu! YSK Başkanı, erken seçim olacaksa, bunun tarihini bir an belirleyin ki, biz ona göre hazırlıklara başlayabilelim. Elimizde kanun (müstenidat) olmayınca, yazışma yapamıyor, tebligat çıkartamıyoruz, diyor. ANAP lideri Mesut Yılmaz ise, önce AB kanunlarını çıkartalım, ardından seçim gününü belirleyen kanunu çıkartırız, diyor! Bahçeli'nin "çekiliriz" restiyle ANAP ve Mesut Yılmaz cascavlak ortada kalmıştır! Kasım ayında yapılacak erken seçimlere Erbakan'sız gireceğini düşünen Saadet Partisi'nin de, seçim lafından ödü patlıyor! Ecevit'in dışında bir başbakan olmaz ve bu hükümetin yerine yenisi kurulamaz diyen Saadet Partisi, erken seçim konusunda da Ecevit'in yanında yer alıyor! Erken seçimin kendileri için 'intihar'dan farksız olduğunu bilen Ecevit, tıpkı 80 öncesi gibi; benden sonrası tufan zihniyeti ile topu taca atıyor ve belirli yerlere davetiye çıkartıyor! Yani, kendisi varsa; bu memlekette demokrasi var, kendileri yoksa rejim tehlikededir! Bu durumu da açıktan dillendirmekten geri kalmıyor! Bir erken seçimle AKP ile HADEP'in iktidara gelebileceğini ve bu durumun rejimi ciddi sıkıntılara sokacağını iddia ediyor. Peki adama sormazlar mı; son beş senedir iktidardasınız; nasıl bir yönetim sergilediniz ki, bu hal sizin intiharınıza, AKP ile HADEP'in palazlanmasına yol açtı?! Eğer, bu partilerin palazlanması suç ise; bu suçun tamamı ve vebali günahı sizin boyunlarınızadır! Millete yaptığınız zulmün katmerli derecesine bakın ki; sizce rejim için tehlikeli olan iki partiyi millet; size inat iktidara taşıyor! Ayrıca; biraz daha geç veya zamanında yapılacak seçimlerden farklı bir netice çıkacağını nereden vehmediyorsunuz? Bir Abdullah Öcalan'ın daha yakalanıp size teslim edileceğini mi bekliyorsunuz? Söyleyin; ne değişecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.