Başbakan'dan sağduyu daveti

A -
A +

Dün, ülkemizin yazılı ve görsel medyasının üst düzey yöneticileri, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kahvaltılı basın toplantısına davetli idi. İhlas Medya Grubu olarak; Türkiye Gazetemiz'den bendeniz, TGRT'den Haber Dairesi Başkanı Mehmet Soysal, TGRT Ankara Haber Müdürü Batuhan Yaşar ve İhlas Medya Ankara Temsilcisi Nuri Elibol'la birlikte toplantıyı izledik. Başbakan Tayyip Erdoğan, belli ki medyada yazılan, çizilen ve söylenilenlerden rahatsızdı. Başbakan'ın bütün arzusu; AB'den, Türkiye'nin müzakere tarihi alması; bunun için de başta Kıbrıs olmak üzere herhangi bir konuyu önümüze engel olarak koymamaları keyfiyetidir. Başbakan, kelimeleri özenle seçerek Kıbrıs'taki görüşmelere değindi ve bir kısım medyanın kendisini Rauf Denktaş'la "hasım" gibi göstermek eğiliminde olduğunu, gerçeğin ise böyle olmadığını ve; "Biz, olsa olsa Sayın Denktaş'la siyasî hısım oluruz..." dedi. Geçen iki günlük müzakere sürecini "peşrev" olarak değerlendiren Başbakan, asıl önemli günlerin şimdi başladığını vurguladı. "Basına sansür koyamam" Mart'ın 22'sine kadar devam edecek bu süreçte özellikle medyanın çok duyarlı olmasına dikkat çeken Başbakan özetle dedi ki: "... Ben, tabiatıyla basına sansür koyamam. Herkes istediğini yazmakta ve söylemekte hürdür. Ancak, biliyorsunuz ki, 40 senelik Kıbrıs konusunda 'çözüm' veya KKTC'nin tanınması konusunda bir arpa boyu yol alamadık. KKTC'yi Türkiye'den başka tanıyan dünya üzerinde tek bir ülke yok. Orada uluslararası bir spor müsabakası bile yapılamıyor. Bütün dünya Güney'i devlet olarak tanıyor. 1 Mayıs itibariyle de Güney Rum Kesimi, AB'ye giriyor. Bizim başlattığımız 'çözüm süreci', Genelkurmay'ımızın, Dışişleri Bakanlığımızın, Sn. Rauf Denktaş'ın ve Cumhurbaşkanlığı'mızın ortaklaşa kararlaştırdığı bir projedir. Bu projemizde biz, samimiyetle 'çözüm' istiyoruz. Tabii burada bizim ana hedeflerimizden vazgeçmemiz söz konusu olamaz. Tekrar vurguluyorum: İki kesimliliğin güçlendirilmesi, Türkiye'nin garantörlük haklarının sürdürülmesi ve sınırın düz hat olarak belirlenmesi bizim olmazsa olmazlarımızdır. "Müzakere taktiği" mi? Sayın Denktaş'ın görüşmelerden sonra çıkıp basın toplantısı yapmasını tasvip etmiyorum. Bunu kendisiyle henüz konuşmadım. Ama, bu durum, Sn. Denktaş'ın bir türlü 'müzakere taktiği' de olabilir! Bizim Sn. Denktaş'a verdiğimiz 'yol haritası'nda asıl amacımız masadan kalkmamaktır. İki tarafın da masadan kalkmaması lazım! Bu arada medyamızdan ricam; olur olmaz şeyleri yazarak veya söyleyerek müzakereleri kesmeye götürecek yayından kaçınmalarıdır. Özellikle bu müzakere sürecinde daha duyarlı bir yayın yapmanızı talep ediyorum. Kıbrıs meselesini bir 40 sene daha beklemeye tahammülümüz yoktur. Burada iki tarafın da aşırı derecede bir kâr-zarar anlayışı içine girmemesi gerekir..." Biz hep duyarlıyız... Biz Türkiye gazetesi olarak, Başbakan'ın talep ettiği duyarlılık içinde bir yayıncılık yapmayı başından beri sürdürmekteyiz. Bundan böyle de ısrarla sürdürmeye devam edeceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.