Başbakan'ın rahatsızlığı

77 yaşındaki Başbakan'ımız Bülent Ecevit'in ani rahatsızlığı, ülkede şok etkisi yaptı ve zaten; pamuk ipliğine bağlı olan dengeler alt üst oluverdi. 50'li yıllardan beri aktif siyasette bulunan sayın Bülent Ecevit; sevenleri ve sevmeyenleri ile Türk siyasetinde bir realitedir. Siyasetin her kademesinde, çeşitli hizmetlerde bulunmuş; tabir caizse, eski bir siyaset kurdudur. Her siyasetçi gibi, onun da inişli çıkışlı, başarılı başarısız dönemleri olmuştur. Ecevit'in yaşında, hatta ondan daha ilerideki yaşlarda bulunan birçok siyaset ve devlet adamının aktif siyasete başarı ile devam etmekte olduklarını görüyoruz. Ancak; sayın Ecevit'te son senelerde bir durgunluk olduğu gözlerden kaçmıyordu. O, her ne kadar; kendimi iyi hissediyorum, sıhhatimden bir şikayetim yok diyor idiyse de; görünen köy kılavuz istemiyordu! Hareketlerindeki yavaşlık, konuşmalarındaki sürekli dil sürçmeleri; bedeni ve zihni fonksiyonlarının pek sağlıklı olmadığının açık işaretleri idi. Türkiye'mizin sorunları belli; gerçekten çok ağır ve senelerin ihmalleri ve yanlışları ile biriken ve çığ gibi büyüyen çetin ve o nispette kompleks problemler.. Bizim siyasi sistemimiz de belli; hemen her şey Başbakan'a endeksli.. Kendileri, çok büyük bir özveride bulunarak bu ağır yükün altına girdiler! Sıhhati pahasına hizmete talip oldular! Türkçe'mizde güzel bir deyim var; tadında bırakmak diye.. Sayın Ecevit'ten beklenen de, işte bu tadında bırakmak deyiminde ifadesini bulan haldir. Bu, hem kendisi, kendi sıhhati için ve hem de ülke için faydalı olacaktır! Siyasetimizin onulmaz yaralarından biri de, siyasi partilerimizde ikinci adam yokluğudur! Maalesef, hiçbir siyasi lider, sağlığında alternatifine fırsat ve imkan vermiyor! Hükümetin koalisyon oluşu; peş peşe iki ekonomik krize meydan vermesi ve rakamların ifadesi ile; yüzde 10 küçülme gibi savaş yıllarını hatırlatan uygulamaları ile, millete zaten güven ve ümit vermeyen bu haline, bir de Başbakan'ın sıhhi durumu eklenince, olması muhtemel işleri de olmaza sokuyor! Türkiye'mizde maalesef oturmuş bir düzen yok; sistem ağır aksak işliyor. Bunu kendileri de itiraf ediyor ve; yeniden yapılanma için bir dizi kararlar alıp kanunlar çıkarmaya çalışıyorlar. Üç senelik koalisyon hükümetleri döneminde gelinen nokta ortada! Bunu, sayın Ecevit sağlığı sebebiyle göremiyor olabilir ama, millet, yaşamakta olduğu kahır ve perişanlığın 'aynel-yakin' farkında! Koalisyon hükümeti, çeyrek asırdır birlikte yaşadığımız ve kronikleşen enflasyonu düşürmekle övünüyor! Nasıl düşmüştür bu enflasyon? Siz, milleti fakirleştirip, alım gücünü sıfıra indirirseniz; ülkenin üretimini felç edip durdurursanız; bu düşürdüğünüzü iddia ettiğiniz enflasyon ne işe yarayacaktır?! Hata ve sevapları ile tarihteki yerini alan Ecevit'in, bundan böyle, kendisine ve millete yapacağı tek bir iyilik kalmıştır; o da işi tadında bırakmaktır!