Batı, terör sınavını kazanabilecek mi?

A -
A +

Batı uygarlığının temeli kan, gözyaşı ve zulümdür. İçinde yüzdükleri serveti, kendi dışlarındaki millet ve coğrafyalardan zorla ele geçirmişler ve elan da, bu sömürülerine devam etmektedirler. Batı, iki büyük savaş görmesine, milyonlarca insan zayiatına ve beldelerinin tarumar olmasına rağmen; hakikatleri görüp adil olamıyor; teröre göz yuman, onu besleyip himaye eden bu günkü tavır ve hareketleri ile de 3. Dünya Savaşı'nı hazırlıyor! Teknolojinin ve iletim araç ve gereçlerinin bunca geliştiği bugünkü bilgi çağında, hiçbir şeyin eskisi gibi olması ve devam etmesi mümkün değildir. Dünya küçüldü zira. O kadar ki; sonu, bir delinin hareketine bakıyor! Özellikle Avrupa ülkelerinin Müslümanlara ve İslamiyete bakış açılarını biliyorduk. 11 Eylül'deki eylemden sonra, ABD de Avrupa kervanına katıldı. ABD Başkanının özür dilemesine, kendisinin ve İngiliz veliahdının İslam merkezlerini ziyaretlerine ve Müslümanların gönüllerini almaya çalışmalarına aldanmamalıdır. Bütün Batı'ya tercüman olarak İtalyan Başbakanı Belusconi, ağzındaki baklayı çıkardı ve dedi ki: 'Batı uygarlığı, İslam uygarlığından üstündür. Batı uygarlığı 1400 sene evvelki sınırlarına kavuşturulmalıdır!' Sonradan, her ne kadar; sözlerim yanlış anlaşıldı diyerek çark etmek isteseler de; 'şecaat arz ederlerken, sirkatin söylemişlerdir'! Dünya üzerinde teröre maruz kalan ve terörist hareketlerden dolayı on binlerce evladını kaybeden ve ülkesinin kıt kaynaklarını bu yüzden tüketen yegane ülke Türkiye'dir. Birçok ülke, irili-ufaklı terörist hareketlere sahne ve hedef oldu ancak; Türkiye gibi, adı konmamış bir savaşla 20 seneye yakın boğuşan ve halen de boğuşmaya devam eden ikinci bir ülke gösterilemez. Türkiye, dünyanın en kanlı terör örgütleri ile boğuşurken Batı, bunun adını bile koymaktan sarf-ı nazar etti! Bu terör örgütlerini eğitip palazlandırdı. Türkiye de NATO ülkesiydi ve çok kere, durumunu dile getirmesine rağmen, NATO'nun meşhur 5. maddesini yürürlüğe koyduramadı. ABD'deki terörist saldırıdan sonra, hem NATO'nun 5. maddesi işletildi ve hem de BM Güvenlik Konseyi'nin oybirliği ile aldığı kararla; terör örgütlerinin, mensuplarının ve bunlara destek olan ülkelerin takibi, hareket serbestliklerinin kısıtlanması ve hesaplarının dondurulması öngörüldü. ABD Dışişleri Bakanlığı, yayınladığı terörist örgütler listesinde PKK ve DHKP-C örgütleri de yer aldı. Şimdi, merak edilen konu; Avrupalı NATO ülkelerinin tavrıdır. Bakalım; onlar da, ABD gibi, bu örgütleri terör örgütü addedecekler mi? Ve, mensuplarına gereken takibi yapıp; mal varlıklarını donduracaklar mı? AB ülkeleri -ki bunların içerisinde NATO'ya üye ülkeler çoğunluktadır- şimdiye kadarki tutum ve davranışlarıyla bu sınavda sınıfta kalmışlardır. Nitekim; çeşitli terör örgütlerinin arenası halindeki Güney Kıbrıs'a, AB üyeliği için göz kırpmaktadırlar! O Güney Kıbrıs ki, Üsame bin Ladin ile kardeşlerinin ve çeşitli terör örgütü mensuplarının çok sayıdaki ticari şirketlerine faaliyet izni veriyor ve kara para aklamalarına müsaade ediyor! Daha terörü, tespit ve tayin edemeyip adını koyamayan bir Avrupa, bununla nasıl mücadele edebilecek? Yoksa, iddia edildiği gibi, terör bahane ve hedef Müslümanlar ve İslam coğrafyası mıdır?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.