Ahir zamanın özelliğinden olsa gerek; Müslümanlar, artık ağız tadıyla bayram yapamaz oldular. Adına 'küresel terör' denilen olgu, insanlığın ufkunu tutmuş gibi... İşin en vahim yönü ise, mahut çevrelerin, terör belasını Müslümanlığa ve Müslümanlara yüklemek istemeleridir. Dikkat ederseniz bu denli anlayış; ABD'nin hedefindeki komünizm yıkıldıktan sonra oldu. Bilindiği üzere; hedef tahtasına Müslümanlık ve Müslümanlar oturtuldu. Dünyanın süper güçleri -ki, bu hususta ABD tek başına kaldığını iddia etmektedir- kendi kirli emellerini gerçekleştirmek için çeşitli bahaneler aramaktadırlar. Öyle ya; onca silah fabrikaları ne için üretim yapmaktadırlar? Bu silahları bir yerlerde kullanmak gerekiyor! Bu da, durup dururken olmayacağına göre... Küresel terörün en son örneğini Hindistan'da gördük. İki yüze yakın insan öldürüldü. Ölenlerin en az iki misli insan da yaralandı. Burada güdülmek istenen amaç bellidir. Hindistan'la Pakistan'ı savaştırmak!.. İkinci Dünya Savaşı'nın galibi İngiltere, dünyaya kendisine göre bir nizamat verdi ve hemen her yerde çıban başları bıraktı. Bizim Güneydoğu sınırımız böyledir! Hindistan ile Pakistan arasındaki Keşmir bölgesi de böyledir. Zaman zaman buralar kaşınır ve komşu ülkeler karşı karşıya gelir! Bakınız, biz Türkiye olarak çeyrek asırdır terörle yaşamaktayız. Zaten kıt olan ülkemizin kaynaklarının çoğu bu terör belası için kullanılmadı mı? El-an da kullanılmaktadır. Pis işlerin idaresini ellerinde bulunduran güçler, önce terör örgütlerini, son sistem silahlarla donatıyorlar. Akabinde de, bu silahlara karşı koyabilecek anti silahları almaya sizi mecbur bırakıyorlar! Yani; tavşana kaç, tazıya tut!.. Gelin de, böylesine kan ve barut kokan ortamda ağız tadıyla bayram yapın!