Biliyorsunuz, sevgili okuyucularımız; bizim ülkemizde kendilerini "Beyaz Türkler" diye zanneden sözüm ona seçkinci bir zümre var. Bunlar, mantar gibi toplumun her kesiminde mebzul (bol) miktarda vardır. Sözcüleri de, malum medyanın köşe başlarını tutan zevattır. "Beyaz Türkler" kendilerini Kaf Dağı'nın zirvelerinde görür ve halka tepeden bakarlar. Halk, onlar için "göbeğini kaşıyan" sürüdür! Dolayısıyla, idare hiçbir şekilde böylesine cahil ve ne istediğini bilmeyen halkın eline verilemez! Ama, o günler geçeli epeyce zaman oldu; artık bu toplum da demokrasiye geçti değil mi? O demokrasiyi de biz "Beyaz Türkler" bir kılıfına uydururuz. Cahil halk, bu yönetimi kendisi yapıyor zanneder ama, ipler her zaman bizim elimizde olur! Bütün bunları bir anayasada hüküm haline getirir ve yine aynı halka onaylattırırız; olur biter! Bitmedi... 2002 seçimlerine gelindiğinde, bütün "Beyaz Türkler" havlu attı. Tıpkı, vaktiyle İttihat ve Terakki Parti yöneticileri gibi; ülkeyi uçurumun eşiğine getirip def olup gittiler! Nasılsa, her on senede bir gelip, idareyi kendilerine veya kendileri gibi olanlara teslim edecek birileri vardı! Beğenmedikleri, aşağılayıp tepeden baktıkları millet, onlara unutamayacakları bir ders verdi. Sandıkta topunu birden süpürüp attı. Tek başına bir partiyi; "Beyaz Türkler"den oluşmayan, tamamen milletin bağrından çıkan bir partiyi iktidara getirdi. Çeşitli katakullilerle kendilerini sürekli iktidara taşıyanlar, gün geldi yoruldular. Çünkü, hiçbir zaman kendilerinden beklenileni veremediler, vermediler. Vermedikleri gibi, ortalığı da, her daim yangın yerine çevirdiler. Her kesimde "Beyaz Türkler" AK Parti iktidarı karşısında da el ele verip hükümeti devirmek istediler. 2007 seçimlerinden önce, gerçekleştirilen mahut mitingler o cümledendi. Meydanlara milyonları topladıklarını ve bunların verecekleri oylarla, mevcut iktidarı alaşağı edebileceklerini vehmediyorlardı. Mevcut iktidar, 2007 seçimlerinden çok daha güçlü çıkınca, şaşkına döndüler. Demokratik (!) hesapları tutmayınca, her zamanki gibi antidemokratik yolları denemeye kalktılar. Hesap edemedikleri tek şey, mevcut Başbakanın kişiliği ve kararlı tutumuydu. Zira, Tayyip Erdoğan, onların alışageldikleri başbakanlara benzemiyordu. Her türlü hile ve desiselerini ortaya çıkararak, heveslerini kursaklarında bıraktı; bırakmaya da devam ediyor.