Bir başkadır benim memleketim!

A -
A +

Türkiye'miz gerçekten acayiplikler ülkesi! Her konuda her kafadan bir değil onlarca ses çıkan tuhaf bir ülke olduk! Kimsenin kimseyi dinlediği yok. Herkesin doğruları kendi yanında ve kimseye gözünün üzerinde kaşın var denmiyor, denemiyor! Uzlaşma ve hoşgörü kültürü yırtıcı hayvanların inlerine çekilmiş; yerini tabular ve tahammülsüzlük almış! Tam bir; 'söyletmen vurun!' zihniyeti!.. Dünyadan kopuşun hikayesi bu! Dünya nereye gidiyor; biz nelerle uğraşıyoruz veya uğraştırılıyoruz? Milletin gündeminde, evvel emirde tek maddelik ekonomi var. Zira millet, kahir ekseriyetiyle yoksulluk sınırının altına itilmiş; ekmek derdinde! Bunun için de iş ve aş gerek. Önüne konan 18 partiden bir tanesini tek başına iktidara getirmenin haklı gururunu yaşıyor! Vay! Sen misin; eski köye yeni adet getiren? Kaos varken, istikrar da nereden çıktı? Dünyada hiçbir milletin yapamadığını yapmanın bedelini adama böyle ödetirler işte! Al sana sun'i gündem maddeleri! Nasılsa belirli basın da bu işi körükleyecek! Bunları tartış dur! Neyine senin Avrupa birliği! Demokratikleşme, insan hak ve hürriyetler! AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan günlerdir Avrupa kapılarında; 12 Aralık'ı zorluyor. Türkiye'nin müzakere takvimi alabilmesi için adeta yırtınıyor. Sade o mu; ülkenin bütün aklı başında kişi ve kuruluşları ayakta ve atakta. Bunlardan sadece İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, son iki ay içinde 20 kere Avrupa merkezlerine seyahat yaptı; ekibiyle birlikte çalmadık kapı bırakmadı! Tayyip Erdoğan'ın bu yoğun gayretlerini basın mensupları da izliyor. Zaten her durakta ziyaret edilen ülke yetkilisi ile birlikte televizyon kameralarının önünde basın açıklaması yapılıyor. Eylem ve söylemler canlı olarak izleniyor. Buna rağmen, milletin gözleri önünde cereyan eden olayları ters yüz ederek veren ve öylece yorumlayan basın mensupları var! Milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar! Millet, bize mi gördüklerine mi inanır diye bir endişeleri yok! Bunları bir dereceye kadar anlamak mümkün; zira cibilliyetlerinin gereği bu olabilir! Ya şu Necmettin Erbakan'a ne demeli? Tayyip Erdoğan'a en şiddetli, yıkıcı ve yakıcı muhalefeti o yapıyor! Ömründe yapmadığı şekliyle, tek başına Arena programına çıktı ve içindeki gayz, kin ve öfkesini kustu! Erbakan'ı izlerken, AK Parti'nin başkaca muhalefete ihtiyacının olmadığı anlaşıldı! Ne CHP, ne Baykal, ne basın, ne şunların veya bunların muhalefeti! Hepsi birden Erbakan'ın vereceği ziyanın 4'te birini veremezler! Necmettin Erbakan'ın o halini görünce; Bülent Arınç'ın bir gecede saçlarım beyazladı ve tam 20 yaş birden yaşlandım sözünü hatırladım ve içimden; bu kadarla yine de ucuz kurtulmuşsun demekten kendimi alamadım! Neylersiniz ki, benim memleketim bu işte!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.