Başbakan Erdoğan'ın fedakârlığı her türlü takdirin üstündedir. Onun bu halini, kendisini devamlı ve en acımasız şekilde mütemadiyen eleştiren yazar Oktay Ekşi bile, vurgulayıp takdir etmek zorunda kalıyor. "...Kendi adaylığını ilan etse seçilmesi kesin görünen Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını adeta bir gümüş tepsi içinde bir başkasına bırakması beklenecek bir fedakârlık değildi ama yaptı. Erdoğan'ın yaptığı, kutlanmaya değer bir fedakârlıktır. Bunu kendisinden beklemediğimiz için yanıldığımızı da yeri gelmişken kabul ve ilan edelim..." Tebrik etmek gerekiyor Burada, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın diğer bir yönünü daha tebrik etmek gerekiyor ki, o da güçlü bir cumhurbaşkanı adayı seçmesinden dolayıdır. Zira, Abdullah Gül'ün Erbakan Hoca'ya nasıl başkaldırdığı ve meydan okuduğu hâlâ hafızalardadır. Kolay değil; bir ömür boyu mücadelesi verilen teşkilat ve birlikte yürünen onca yandaş bir çırpıda bırakılıp terk ediliyor. Gerçi bu harekette de Tayyip Erdoğan'la birlikte idiler ama olsun; böylesine bir kararı almak ve neredeyse meçhule giden bir yolda yepyeni bir başlangıç yapmak kolay olmasa gerektir. İşte bundan dolayıdır ki, siyaset, uzun koşulu bir maratondur. Nefes ve sabır ister. Yeter ki, iyi niyetli olunsun. Her şey milletimizin gözleri önünde cereyan ediyor. Parlamentoda bulunan tüm miletvekilleri ve onların oluşturdukları siyasi partiler, çok kısa bir zaman sonra milletin önüne gelecek ve kendilerinden hesap sorulacaktır. Cumhurbaşkanlığı adaylığının belirlenmesi sürecinde Anamuhalefet Partisi ve onun gedikli genel başkanı Sayın Baykal sınıfta kalmıştır. Dünkü verdiği sözü daha bugünden tutamamaktadır. Nitekim, Erdoğan Köşk'e aday olmasın, olmazsa korkudan dolayı olmadın demeyeceğiz, ifadesini kullanmıştı. Şimdi ise, korkutup kaçırdık diyor! Tam isabet etmiştir Halbuki aday belirleme sürecinin işletilmesine ve neticede Abdullah Gül'ün aday olarak belirlenmesine bakılınca, Anamuhalefetin ve onun liderinin 2.80 uzatılmış olduğu görülmektedir. Nitekim, sol kültürden beslenen mahut çevreler, deniz Baykal'a bu politikalarından dolayı ateş püskürmekteler. Başbakan Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı adayı göstermekle tam isabet etmiştir. Böylece hem Çankaya'yı ve hem de partisini kurtarmıştır! Abdullah Gül'ün seçilmesiyle dış dünyaya, özellikle AB'ye de gerekli ders ve mesaj verilmiştir. Bu durumu, Avrupalıların algılayıp, bizdeki Anamuhalefetin algılayamamasına şaşmamak lazımdır. Çünkü bu denli muhalefetin değil Avrupa'da, dünyanın herhangi bir ülkesinde başkaca bir benzeri yoktur.