Böyle gelmiş, ama böyle gitmeyecek!

A -
A +

Ne talihsiz bir milletiz! Sosyal krizler yetmemiş gibi, art arda ekonomik krizler yaşıyoruz. Yabancı paralar karşısında değeri bilinmeyen bir para ile yaşıyoruz; yaşatılıyoruz! Eyyamcı ve kötü politikacılar eliyle bugüne kadar geldik. Geldiğimiz yer ise, büyük gürültülerle tosladığımız duvar. Ve, artık adım atabilmenin imkan ve ihtimali kalmamıştır. Bizi bu çıkmaza sokan kötü ve yanlış idaredir. Ne IMF, ne Dünya Bankası'dır. Amerika'yı yeniden keşfetmenin manası yok; hastalık da biliniyor, tedavi de.. Neden uygulanmıyor derseniz; söz verip de sözünü tutmayan ve devleti, partisinin ve yandaşlarının arpalığı olarak gören ve böylece yönetmeye kalkışan kötü polikacı ile karşılaşırsınız. Burada parti ismi zikretmeye gerek yok. Çünkü birbirlerinden farkları yok! Denenmedik parti kalmamıştır zira. Şükür ki, bizden önce dışarısı uyandı da; önce adam olun ondan sonra size para verebilelim diyorlar! Artık, iş öyle bir noktaya geldi ki, kaçmanın imkanı yok; ya adam olacağız, ya olacağız! Böyle gelmiş ama, böyle gitmeyecek!.. Çünkü, ne gidecek yeri, ne de mecali kaldı! AB diretiyor, ABD diretiyor, uluslararası finans çevreleri ve kuruluşları diretiyor. İş, tabiatıyla dönüp dolaşıyor yine politikacıya geliyor. Bu günkü politikacılar, ya yapar ve kalırlar; ya da gelmemek üzere giderler! Ne milletin ve ne de sistemin tahammülü kalmıştır. Müflise kim kredi verir? Güvenin ve istikrarın olmadığı yere hangi yabancı sermaye gelir? İşçi yürüyor, memur yürüyor, emekli yürüyor, çiftçi yürüyor; topyekun millet yürüyor! Millet açlık sınırında!.. Yerli yerinde oturan, sadece hükümet! Alternatifim yok deyip, her nasılsa oturuyor işte! Zamlar sökün etmiş, yeni vergiler gün sayıyor! Millet, bütün kesimleri ile kan ağlıyor! Büyük şehirlerde insanlar evlerine ekmek götüremiyor! Bu, daha işin başlangıcı; sonunun nereye varacağı belli değil! Hükümet, işin kolayını, fiyatları dövize endekslemekte buldu ancak, dövizin fiyatı belli değil! Hükümet, seneler senesi işçiden kesilen nemaları elinde tutup ödemezken, SSK primlerini yüzde 48 artırmakta beis görmüyor. Bunun manası, ya iş yerinizi kapatın, ya da kaçak işçi çalıştırın demektir! Üretim, üretim diyorsunuz da; bu vergilerle mi üretim artacak? Üç partili hükümet, onca bakanları ile bir kenarda dururken; ABD'den ithal edilen Kemal Derviş cepheye sürülmüş vaziyette! Dışarıdan krediyi de o bulacak, içeriyi de o düzeltecek! Şimdilik kaydıyla, acilen 15 adet kanunun çıkmasını istedi! Asıl isteyen, para için avuç açtığımız ABD. Bu kanunları, bizim siyasilerimiz onca senedir vadediyorlar; demek ki, bunların çıkması için ABD'nin istemesi lazımmış! Milletin bu denli perişanlığı, AB'nin ve ABD'nin dayatması ile çıkarılacak kanunlar, bizim siyasetçilerimizin onurunu zedelemiyorsa, bir diyeceğimiz yok! Otursunlar oturdukları yerde ve aldıkları milyarları afiyetle yesinler! Nasıl olsa bir Kemal Derviş buldular! Fuat Bol

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.