Bugünleri de gördük!

Bu asil millet, yaratılışı icabı; başa bağlıdır. Liderini bulduğu an; çok kısa sürede başı göğe erebilen ve bu üstün haliyle devamlı olarak mazlumların yanında yer alan ve onların kurtuluşu için çalışan; tarihin ender ve örnek milletlerinden biriyiz. Bundan dolayıdır ki, bugün bile; tüm ezilen ve mazlum milletler, gözlerini bize çevirmiş ve; maddi ve manevi yardım taleplerinde bulunmaktalar. 20. yüzyıl zalimlerin çağı idi. Zulmün timsali onca devlet ve millet; bu denli şenaatlerini ve cinayetlerini, asil milletimizi bulunduğu konumdan alaşağı ederek sergilediler ve el an da sergilemeye devam etmekteler. Yarım asrı aşkın bir çabalama ve emekleme devresinden sonra; çok şükür Türkiye, aranan liderini buldu. Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde milletimiz, prangalarından bir bir kurtuluyor! Onca seneler sonra; kendine gelebilen bu asil millet; hemen her sahada hamle üstüne hamle yapıyor ve açılan bir asırlık mesafeyi kapamaya çalışıyor. Demokrasi tarihimiz boyunca gelip geçen onca liderden hiçbirisi ellerini bile taşın altına koymazken; millet sevdalısı bu adam, bütün bedenini taşların altına koyarak, millete ufuklar açıyor; istikbal vadediyor. Bu asil milletin adım atamaması ve her atışta tökezlemesi için ne gerekiyorsa fazlasıyla yapılmış ve topyekûn bir millet hareket edemez hale getirilmişti. Öz yurdunda işgalci (!), öz mülkünde hırsız (!), öz diyarında garip (!), öz vatanında parya (!) hâline getirilen bu millet; maddi ve manevi tüm değerlerinden alıkonularak bu kötürüm hale sokulmuştu. Askerî ihtilal yönetimleri ve onların marifeti olan darbe anayasaları ile ufukları karartılan ve dünyadan koparılan bu millet, çağlar gerisine itilmiş ve hepsinden önemlisi; mekteplerinde verilen eğitimle kendisine; 'Sen, asla adam olamazsın!' telkininde bulunulmuştur. 2002 yılına gelindiğinde, ülkemizde bu denli zifiri bir karanlık yaşanmaktaydı. Tüm değerlerin dibe vurduğu o kaotik ortamda milletçe duvara toslamıştık. İşte Tayyip Erdoğan ve onun AK Parti hareketi, o zifiri karanlığı, şimşek misali ile aydınlatıp millete derin bir nefes aldırdı ve o gün bugün geceli-gündüzlü çalışarak; 'hamdolsun, bugünleri de gördük!' dedirtti. Fetret devri sona ermiş; millet aradığı ve seneler senesi susadığı liderine kavuşmuştu. Böylece; 'her zorluktan sonra kolaylığın olması' bir kere daha tecelli etti...