Bunlara şaşılmaz mı?

A -
A +

Batı'nın özellikle biz Türklere karşı çifte standardını hep biliriz. Böylesi durumlar karşısında yalnızca protesto ile yetiniriz. Bazen de sessiz bir şekilde yutkunmakla yetiniriz. Milletlerarası arenada esas olan 'mütekabiliyet'i (aynı ile mukabelede bulunmak) uygulamaktan, her nedense devamlı surette sarf-ı nazar ederiz. Şimdi bakınız; Yunanistan'daki Batı Trakya Türkleri ile İstanbul'daki Rumlar; Lozan Antlaşması gereğince aynı statüye tabi olması lazımken, oradaki Türklerin çektikleri zulüm ve baskılara karşın buradaki Rumların rahatını nasıl izah edersiniz? Oradaki tarihî Türk mirası yer ile yeksan edilirken; Türk vakıf mallarına resmen ve alenen el konuyor! Türklerin arazi satmaları engelleniyor! Sırf Türkiye'ye turistik seyahat yaptıkları için binlerce Türk, Yunan vatandaşlığından çıkartılıyor! Türkler; kendilerine Türk diyemiyor ve Türk kelimesini okullarına ve kuruluşlarına veremiyor! Üstüne üstlük, bahse konu olan ülke, yani Yunanistan AB ülkesi! AB müktesebatını uygulamakla mükellef... Biz ise, henüz AB ülkesi değilken bile bahsedilen hak ve özgürlüklerin hepsini Rumlar tepe tepe kullanıyorlar. Hiç kimse onlara, gözünüzün üzerinde kaşınız var diyemez! Bakırköy'de yol genişletme çalışması yapılırken, yolun her iki yanında yer alan Ermeni ve Rum kiliselerinden birinin bahçe duvarının yalnızca bir metre geri alınması istendiğinde dünya karşımıza dikildi! Orası vakıf malıdır; bir çakıl taşına dokunulamaz; bu hak Lozan'la verilmiştir vb. terane... Vazgeçtik tabii!.. Biz, bunca hak ve özgürlüğü tanıdığımız halde, yine de başta AB olmak üzere dünyaya yaranamıyoruz. AB kapılarında sürüm sürüm süründürülüyoruz! Acaba, biz nerede hata yapıyoruz diye ne düşünenimiz var ve ne de bir şeyler yapanımız! Yine hatırlayın; Kurban Bayramlarında bizim hayvanları kesmemizi yakışıksız bulup başımıza kakmak isteyen Avrupa'nın kendisi aynı hayvanları üstelik her gün yüz binlerce kesip gönül rahatlığı ile yemektedir. Aynı hayvan hakları savunucuları (!) İspanya'da devamlı ve en son olarak Kolombiya'da icra edilen Boğa Festivaline -ki, her sene en az yirmi insan ölmektedir- buralarda kan revan haline bırakılan hayvanları görmezlikten geliyorlar! Bunların eski Roma'daki; birbirlerini boğazlayan gladyatörleri zevk içerisinde seyreden vahşi insan yığınlarından ne farkı var? Ne demiş şair: Tarih tekerrürden ibarettir. İbret alınsa idi, hiç tekerrür eder mi idi?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.