Buruk ramazan

Dikkat ediyor musunuz sevgili okuyucularımız; son senelerde koca İslam âlemi ne ağız tadı ile ramazanlar ve ne de bayramlar kutlayabiliyor. İşte; İslamın kalbi mesabesindeki Filistin'de ve Irak'ta oluk oluk Müslüman kanı akıyor; zavallı Müslümanlar, şu mübarek bağışlanma ayına füze, tank ve top sesleri altında giriyorlar. Göklerden rahmet yağan bu kutlu ayda; Filistin ve Irak Müslümanlarının üzerine ateş ve ölüm yağmakta... Barış ve esenlik dini olan İslamiyetin mensuplarına ne oldu ki, bir gün olsun rahat ve huzurları bulunmamakta; kan ve gözyaşı ile yoğrulmaktadırlar? Dünyanın süper güçleri bunları hedef almış, ellerinde bulunan yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek için çeşitli bahanelerle bunların üzerine gelinmekte... Bu ülkelerde devamlı surette iç kargaşalıklar çıkarılmakta; yetmiyor işgal edilmekte... İslamın azılı düşmanlarında zerre merhamet olmadığı apaçık ortada. Böyle düşmandan insaflı olmasını beklemek gafletten öte hamâkatin dikalası... İslam âleminin bu hale nasıl düştüğünü Mısır'daki sağır sultan da biliyor artık! Cihan Devletimiz yıkıldıktan sonra, binbir parçaya bölünen İslam âlemi sahipsiz, başsız ve güçsüz kaldı. Kirli oyunda yeni hedef!.. Biraz derinlemesine bakınca aynı kirli oyunda yeni hedef Kürtlerdir. Muhalfarz, Kürtlere bağımsız devlet kurdurulduğunda, bir gün olsun huzur ve barış yüzü göreceklerini mi zannediyorlar? Düşman, lokmaları rahat çiğneyip yutabilmek için önce bölüp parçalıyor; ardından da kedi fare ile oynar gibi oynuyor! Geçen asrın başından beri aynı kirli oyun defaatle oynanmasına rağmen; bundan kimselerin ibret aldığı yok! İbrek almak bir yana, aynı oyuna teşne olabilmek için adeta yarış halindeler! Kürtlerin dünya üzerinde güvenip ittifak yaptıkları dağlara bakın; ABD-İngiltere ve İsrail... Aynı ülkeler, daha dün İran'a, Irak'a, Suudi Arabistan'a, Mısır'a da vb. dost ve müttefik değil miydiler? Bunlardan hangisine demokrasiyi bahşettiler, bunlardan hangisinin önünü açıp kalkınmalarına imkan ve fırsat tanıdılar! İran'a karşı Irak'ı tutup sekiz sene savaştırdılar. O vakitler Saddam en iyi adamları ve en sadık müşterileri idi. Sonunda Saddam ve ülkesini ne yaptılar? Aynı akıbet yarın Kürtlerin başına da gelecek! Kürt liderler bu durumu nasıl göremiyor ve nasıl bunlara güvenip bel bağlayabiliyorlar? Birlikte rahmet vardır... Bütün bunlara hayret etmemek lazım. Kul ne ceza çekiyorsa yaptıklarının karşılığından başkası değildir. Müslümanların inandıklarını iddia ettikleri yüce dinimiz: - Birleşip Allah'ın ipine (Kur'an-ı kerime) sımsıkı sarılın buyuruyor. Müslümanlar, bin parçaya bölünüp kendi kör nefislerinin peşinden gidiyorlar. - İslamiyet onlara: "Birlikte rahmet, ve nusret-i ilahi (Allah'ın yardımı) ayrılıkta ise hüsran ve azab-ı ilahi vardır diyor. Onlar; velinimetlerini arkadan vurup param parça oluyor ve tabii bu suretle azabın en şiddetlilerini hak edip, tadıyorlar! Ne diyelim; Allah, akıl, fikir versin!