Çare millettir

A -
A +

Bilindiği gibi MGK, tarihinde ilk kez Başbakan'sız toplandı. MGK'nın gündemindeki konular ise, değil sağlık sorunları ile boğuşan bir koalisyon Başbakanını, uyum içinde olduklarını iddia ettikleri mevcut hükümeti bile aşıyor! Nasıl aşmasın ki; gündemin ağırlıklı konularından olan Kıbrıs meselesinde, koalisyonun her üç partisi de ayrı telden çalmaktadırlar! Neredeyse, 30 senedir kronikleşen ve çözümü konusunda; onca toplantı yapılmasına rağmen, bir arpa boyu mesafe alınamayan Kıbrıs konusu, arkasında halk desteği olan güçlü hükümetlerin meselesidir. Şimdiki gibi; arkasında halkın desteği kalmamış ve asla en ufak bir güven ve ümit vermeyen; üstüne üstlük, koalisyon ortaklarınca çözümsüzlüğün numuneleri her fırsatta dillendirilen, evlere şenlik böylesi bir hükümetin Kıbrıs gibi çetrefilli bir konuda inisiyatifi ele alması ve çözüme kavuşturması düşünülebilir mi? Nitekim, MGK'da bu konuda alınan tavsiye kararında bile, koalisyon partileri uyum içinde değiller! Kararda, eşit statüde iki taraflı bir Kıbrıs için Rauf Denktaş desteklenmelidir deniyor ve altında liderlerden yalnızca Mesut Yılmaz'ın imzası yer alıyor. Aynı Mesut Yılmaz'ın Rauf Denktaş'ı suçlayıcı tavrı ile, altına imza attığı bu kararın telifi nasıl olacaktır? Yoksa, o da eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan gibi bu kararları kerhen mi imzaladı? Biri Çin'den, bir diğeri Mâçin'den kendi bildiğini okuyan bu denli bir dağınıklıktan ziyadesi ile istifade edecek Yunanistan ve tabiatıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olacaktır. Bu belirsiz ve dağınık hali ile Türkiye, meseleleri ancak izlemekle yetinebilir; asla inisiyatif alamaz! Rum, bu hali gördüğü ve bildiği için ağırdan alıyor ve Güney Kıbrıs'ın AB'ye bağlanmasını dört gözle bekliyor. Ankara'da Ecevit'siz bir siyaset etrafında, devamlı senaryolar üretiliyor. Kimileri Sezer'e, kimileri Derviş'e, kimileri de Özkan'a görev biçiyor. Tabii bu arada DSP'liler Ecevit ısrarlarını inatla sürdürüyorlar! Haksız da sayılmazlar; zira DSP gerçekten Ecevit'in ve hatta yalnızca Ecevitler'in partisidir! Ecevitler'siz DSP'yi düşününce, bu milletvekillerine hak vermemek mümkün değil! Ecevit'siz senaryoların hiç birisinin tutmayacağını en iyi bilen tabii ki, koalisyon ortakları olan Bahçeli ile Yılmaz'dır. Ecevit'in başkanlığında onca ısrarını sürdüren ve adeta Ecevit'le bütünleşen Bahçeli de işin Ecevit'le yürüyemeyeceğini anlamış olacak ki, partisine seçim startı verdi ve partili bakanları ile birlikte, seçmene mesaj yarışını sürdürmektedirler. Mesut Yılmaz ise, bütün ümidini AB'ye bağlamış, oradan görülebilecek en ufak bir yeşil ışıkla; yapılacak erken seçimde aslan payını alabilmenin hesapları içinde!.. Koalisyon hükümeti, sebep olduğu onca ekonomik krizlerle; milletin perişan halini görmezden gelmiş; birbirine yapışan üçlü sacayak halinde, asla gerçekleştiremedikleri "siyasi istikrar" bahanesinin ardına saklanarak, IMF reçeteleri ve telkinleri ile, muhalefetsiz iktidarını sürdürmüştür. Koalisyon partileri milleti, ancak şu günlerde yani; erken seçimin ciddi olarak dillendirildiği ve büyük bir ihtimalle; Ecevit'in vereceği kararla kesinleşeceği anlaşılan böyle bir ortamda hatırlayabilmişlerdir. Yani, ister istemez onlar da çarenin millette olduğunu görmüşlerdir! Eğer, aklı selim ağır basar ve seçim öncesi; siyasi partiler kanunu ile seçim kanunu demokratlaştırılıp değiştirilebilirse; yapılacak seçimler Türkiye için ümit olabilir. Aksi halde korktuklarının başlarına gelmemesi için hiçbir sebep yoktur! Buna inanmıyorlarsa bizzat kendilerinin ve partilerinin yaptırdıkları anketlere bir daha dönüp baksınlar ve ona göre ayaklarını denk alsınlar! Şimdiye kadar; millet yapılanları unutur deyip, umumun hafıza zayıflığından medet umdular! Seçimlere altı ay kala, göz boyamak kabilinden 3-5 atraksiyon, bu memlekette az seçim kazandırmadı! Köprülerin altından çok sular aktı. Hem bu millet bildikleri ve devamlı surette istismar ettikleri o eski millet değil; hem de bunların yaptıkları unutulur cinsten değil!.. Bahçeli'ye bir yerde hak vermek lazım; iktidarlar, gerçekten partileri yoruyormuş! Bakalım; bitkin ve yorgun Başbakan'la beraber dinlenmeye çekilecekler kimler?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.