Çatı arayışları!

A -
A +

Bir tanesi, bütün siyasi partileri dolaşıp Kürtlerin partisini es geçiyor. Bu nasıl çatıdır ki, Doğusu ve Güneydoğusu yok!
En büyüğünden en küçüğüne kadar tüm muhalefet partileri; kendilerinden bir şey olmayacağını bildiklerinden, 'çatı adayı'nda ittifak arayışına girdiler! Oysa, girişilen 'çatı'nın ne temeli var ve ne katı veya katları.. Dolayısıyla boşluk üzerinde bir 'çatı' arayışları var ki; bu işin millet nezdinde boş ve beleş bir iş olduğu ortadadır! Zira, milletimiz, eline tarihî bir fırsatı geçirmiş; tarihinde ilk defa başkanını, doğrudan seçecek; böyle bir durumda millet, onların çatısıyla, bacasıyla uğraşır mı?!
Millete saygısı olan her partinin yapması gereken şey; en az yirmi milletvekilinin teklifi ile aday olanlardan birisini desteklemektir. Bu durumunuzu açıklarsınız; seçmeniniz size uyar veya uymaz, onların bileceği iştir. Ama siz; iş sizin elinizdeymiş gibi bir araya gelip bir aday belirler ve onu da seçmeleri için millete dayatırsanız; bu, hiç hoş olmaz. O vakit; şimdiye kadar yaptığınız absürd bir işi yeniden yapıyor ve millete diyorsunuz ki; sen henüz seçme rüşdünü ispat edememişsin; sen, seçileceği belirlersen ya davulcuyu, ya da zurnacıyı seçersin! İyisi mi, o işi bize bırak; biz kimin iyi, kimin kötü olduğunu sana gösteririz!
Bir tanesi, bütün siyasi partileri dolaşıp Kürtlerin partisini es geçiyor. Bu nasıl çatıdır ki, Doğusu ve Güneydoğusu yok! Bir de Başbakan Tayyip Erdoğan'ı despot ve ayırımcı diye eleştirmeleri yok mu? Asıl, bu yaptıkları milleti bölme ve ayrıştırma değil mi? Sen, nasıl sayıları milyonlara ulaşan bir siyasi partiyi görmezlikten gelirsin?!
Bu zihniyet "tek parti anlayışı"dır ve bize; ta Osmanlı'nın gününden, İttihat ve Terakki'den tevarüs etmiştir. Zaten CHP ile MHP de aynı zihniyetin acılı meyveleridir; tıpkı, bir paranın yazı ve turası gibi...
Bakınız; düne kadar bu zihniyetin yaptıkları ma'kes bulabiliyordu. Yani, sandıksız, seçimsiz ve milletsiz iktidara gelebiliyorlardı. İşin kolayını bulmuşlardı; yağı, tüpü, mazotu sakla; sokağı karıştır; iktidarı alaşağı et! Sen idare edemiyorsun; ben idare edeceğim, de!
Yani Menderes'i, Özal'ı yedik; sıra sende Erdoğan diyorlar!
Bunun için de; sokakları karıştırmaktan tutun; adli, idari ve harici envai çeşit darbe girişiminde bulunuyorlar! Ama, görüldüğü gibi hiçbirisi tutmuyor ve tutmayacak! Zira, köprülerin altından çok sular aktı ve hepsinden önemlisi; bir asırdan beri afyonla uyuttuğunuz millet uyandı!
Hem öyle bir uyandı ki, ilk işi sizlerin çanına ot tıkamak ve çatılarınızı uçurmak oldu; bunun son örneğini de 30 Mart seçimlerinde gösterdi!
Hâlâ anlamayanlara, anlayacakları zamana kadar, anlatmaya devam!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.