El çabukluğu marifetiyle CHP genel başkanının değiştirildiğini gördük. Sabık genel başkan Deniz Baykal giderayak iktidarı suçladı ve mahut seks kasedini hükümet çevrelerinin ortalığa saçtığını söyledi. Zavallı Deniz Baykal; 40 yılı aşkın siyasetin içinde ve onca senedir CHP genel başkanı ama, hâlâ daha dostunu düşmanını öğrenebilmiş değil! Ayol! O mahut kasedin hedefinde AK Parti ve onun genel başkanı Tayyip Erdoğan var. Sen, bu büyük resimde yalnızca bir figürden ibaretsin; bu durumu nasıl göremiyor ve iktidarı suçlayabiliyorsun?!. Hayatın bir gerçeği de; zalimlere hizmet edenin, bizzat o zalimlerin zulmüne uğramadan ölmeyeceği keyfiyetidir. Bir ömür boyu o karanlık mahfillere hizmet ettin; onların sözcülüğüne soyundun; âdeta onlarla bütünleştin. Bir gün dahi düşünmedin ki, o karanlık mahfiller için sen de limondan ibaretsin; sıkarlar ve kaldırıp atarlar! Bir ömür boyu seni sıktılar ve baktılar ki, artık bir posadan ibaretsin; kaldırıp attılar! En yakınında bildiğin ve baş tacı ettiğin dostların (!) bil, seni terk etmekte asla tereddüt etmediler! Bunca organize işi göremiyorsan; sen, gerçekten körmüşsün! Değişim (!) adına yerine seçtirdikleri adama bak! Her şeyiyle ısmarlama! Beyaz bir poşetten çıkarılıp kendisine verilen kasketi başına takıp arz-ı endam etmekle halkçı olduğunu zannediyor! Belli ki, aynı karanlık mahfiller bir süreliğine de onunla oyalanacaklar! Daha açık ifadesiyle milleti oyalamaya çalışacaklar! Yalnız, unuttukları ve hesap edemedikleri bir husus var; bu millet, seneler senesi istiskal ettikleri millet değil artık. Kendi aranızda Ali-Cengiz Oyunu oynayabilirsiniz ama, aynı oyunu; her şeyi gören ve yerli yerinde değerlendirebilen millete, artık oynayamazsınız. Zaten, yeni lideriniz daha ilk konuşmasında kimlerin sözcüsü olduğunu ilan etti. Kasket takmakla milletin yanında yer alınmıyor; milletin ensesinde boza pişirenlerden hesap sorabilecek misin; bunu söyle! Halka rağmencilerin yanında olarak ve onların borusunu öttürerek halkçılık mı yapılırmış? Belli ki zaman tünelinde kalmışsınız! Hâlâ havuzlu bir eve sahip olmayı insana fazla gören ve kelimenin tam anlamıyla ilkel komünistler gibi yoklukta eşitlik peşinde koşan ve onu arzulayan bir anlayışın ürünüsünüz! Sizin gibilerin müşterisi Türkiye'de değil, Rusya'da bile kalmadı!