CHP kendini bitiriyor

A -
A +

20 Ağustos Pazartesi günü, TBMM'de cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk tur oylama yapıldı. Milletimizin AK Parti'ye göstermiş olduğu yüksek teveccühle elde edilen 341 milletvekilinin (Biri Meclis Başkanı seçildiğinden 340), MHP'li 70, DSP'li 13 ve DTP'li 20 ve ayrıca 3-5 bağımsız milletvekilinin katılımıyla toplam 448'le ilk tur gerçekleşti. Böylece, CHP'nin müracaatıyla oluşturulan 367 engeli aşılmış oldu. Yine böylece; hukuk kitaplarına trajikomik halde görmekten de kurtulmuş olduk! TBMM'deki 98 kişilik CHP sıraları bomboştu. Mesut Yılmaz'la Kamer Genç ve DTP'liler boş oy kullandılar. Burada asıl üzerinde durulması gereken husus CHP'nin uzlaşmaz tavrıdır. Hem uzlaşmadan bahsediyorlar ve hem de Meclise gelmiyorlar. Ne aday gösteriyorlar, ne de gösterilen üç adaydan herhangi birisine destek veriyorlar. Ki; DSP'li cumhurbaşkanı adayı CHP listelerinden seçilerek Meclise girdi. Meclise gelmemek ne demek? Sayın Abdullah Gül'ü destekleme ama, Meclise gelmemek ne demek? CHP, böyle bir hakkı, nasıl kendinde görebilir? Millet, CHP'ye Meclise girsin ve millet adına icra-i faaliyette bulunsun diye oy verdi. Üstelik anamuhalefet partisi yaptı. Meclise girmemekle milletin hak ve hukuku korunabilir mi? Doğrusu CHP kendisine yakışanı daha açık ifadesiyle mazisine yakışanı yapıyor! Nitekim CHP, hep böyle değil midir? Nerede millete rağmen bir politika varsa CHP oradadır. Bu durum dün böyle idi bugün de aynen devam etmektedir. Geçenlerde CHP'nin bir araştırması yayınlandı. Bu araştırmaya göre; CHP'nin tek başına iktidara getirilmemesinin suçu CHP ve onun yöneticileri hariç, diğer herkesindi! Gerçeği tam itiraf edemiyorlar. CHP'nin asıl derdi milletledir! Millet, onları gereği gibi anlayıp değerlendiremiyor! Daha doğrusu, milletimiz henüz onları anlayabilecek olgunlukta değildir. "Bu milleti cezalandırmalıyız!" Nihat Erim'in Cumhuriyet'te yayınlanan anılarında okumuştum. 1950 seçimleri... Her ilden çok fena sonuçlar geliyor. Canı sıkılan İsmet İnönü "Ben yatıyorum. Yalnız Trabzon ilinin sonucu gelirse, saat kaç olursa olsun beni uyandırın" der. Saban 05:00'e doğru Trabzon'un sonucu da gelir, ama, durum sanıldığı gibi değildir. Orada da seçimi DP kazanmıştır. Paşa baba yatağından uyandırılıp durum arz edilince dudaklarından şu cümle dökülür: "Bu milleti cezalandırmalıyız!" İşte, CHP'nin o gün milletimize bakış açısı!.. İşte, CHP'nin bugünkü uslanmaz tavrı!.. Hâlâ seçimleri neden kaybettiklerini anlayamıyorlar; bu kafayla gittikçe de sittin sene geçse bile yine anlayamayacaklar ve muhalefette kalmaya mahkum olacaklardır. Bizden söylemesi!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.