Cömertlik...

A -
A +

Beşerî hasletlerin en önemlilerinden biri de cömertliktir. Cömerdin ikramı şifadır. Cömertlik salt manada; elindekini karşısındakine veren değildir. Zira vermenin namütenahi şekilleri vardır. Meselâ; verdikten sonra, verdiğini başa kakmanın; değil cömertlikle, insanlıkla alakası yoktur. Veya, "desinler" diye vermenin cömertlikle alakası olabilir mi? Cömertlik öylesine bir huydur ki; bu üstün hal kişinin adeta tüm zerrelerine işlemiştir. Cömert kişi vermekten zevk alır. Cömerdin sağ elinin verdiğini sol eli bilmez. Yani, verirken sevinç ve haz duyar ama, verdikten sonra bu eylemini hatırlamaz bile! Allah için verirler... Cömertlik, doğuştan (fıtrî) verilen bir meziyet olabileceği gibi; sonradan eğitimle de kazanılabilir. Eğitimle kazanılması ruh terbiyesi ile ilgilidir ki, her babayiğidin harcı değildir. Bunda hem talebenin ve hem de hocanın uygun olma zarureti vardır. Cenab-ı Hakk, ben sizin suretlerinize ve amellerinize bakmam. Kalplerinize, yani yaptıklarınızı ne niyetle yaptığınıza bakarım buyuruyor. Cömert insanlar adeta sevgi çağlayanıdır. Son derece merhametlidirler. Verdiğini Allah için verir, verirken karşısındakini asla incitmez. Ona, verdiğini hissettirmez. Cömertlerdeki bu hal, Allah'ın sıfatlarının yansımasıdır. Vermemek cömerdin elinde değildir. Onlar vererek rahata ve huzura kavuşur. Cömertler gerçek idrak sahipleridir. Asla kibirlenmezler. Yaptıkları hayır ve hasenat karşısında isimleri bilinsin ve anılsın istemezler. Cömertlik, onlarla Allah arasında bir sırdır. Bu sırrı asla faşetmezler. Onlar için varlıkla yokluk aynıdır. Ne varlığa sevinir ve ne de yoklukta üzülürler. Onlar ihanet etmezler... Onlar dünyada sureta vardır. Öyle ki, karşılarındaki insanları kendileri gibi dahi görmezler. Herkesi kendilerinden üstün bilirler. Allah'ın kendilerine bahşetmiş olduğu nimetlerin emanet olduğunun şuurundadırlar. Bu emanete asla ihanet etmezler. Onları, yine Allah'ın murat ettiği yerlere güzelce dağıtırlar. Onlar, sahip olduklarını kendilerinin bilmezler. Adeta postacıdırlar. Emanetleri alır, muhafaza eder ve ihtiyaç sahiplerine verirler. Allah katında en kıymetli cömertler, O'nun dinini yaymak için gece gündüz çalışanlardır. Yani İslam âlimleridir. Onlar nefislerini öldürmüşlerdir. Yani ölmeden evvel ölmüşlerdir. İslam âlimleri hayatlarını feda ederek; gece gündüz çalışarak bu muazzez dini kitaplara yazmışlar; insanlara açıklamışlardır. Bundan dolayıdır ki; "rütbelerin en üstünü ilim rütbesidir..." Yine bundan dolayıdır ki, en makbul sadaka ilim öğrenmektir. Ondan sonra ilim öğrenilmesine vesile olmaktır. Günümüzde yapılacak en makbul iş, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını yaymaktır. Hakikat Kitabevi Yayınlarını bu bakımdan hararetle tavsiye ediyoruz. Hakikat Kitabevi Darüşşafaka Cad. No: 57 Fatih/İstanbul Tel: 0 212 523 45 56

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.