Cuma sohbeti

A -
A +

Cenab-ı Hakk sonsuz mağfiret sahibidir. Öyle ki, O'nun rahmeti gazabını aşmıştır. Yeter ki, insan Rabbini tanısın ve O'na dönsün. Hadis- kudside Cenab-ı Hakk: 'İnsanları, beni tanımakla şereflenmeleri için yarattım' buyuruyor. Yalnız burada şeytanın hilesine kapılıp, nefse uymamak gerekiyor. Evet; Cenab-ı Hakk, sonsuz mağfiret sahibidir deyip, günaha dalmamalıdır. Nitekim, Lokman suresinin 33. ayet-i kerimesinde, mealen şöyle buyurulmaktadır: 'Allah'ın kerim olması sizi aldatmasın!' Sevgili Peygamberimizin şu ikazı aklı olana yetişir: 'Aklı olan kimse, nefsine uymaz ve ibadet yapar. Ahmak olan, nefsine uyar, sonra Allah'ın rahmetini bekler!' İnsan, şu üç günlük dünyaya misafireten gelmiştir. Ezelden gelip ebede giden bir yolcudur. Bu uzun yolculuğun en kısa durağı dünya hayatıdır. Öyle ki; bundan sonraki çok uzun ve sonsuz olarak kalacağı kabir ve ahiret hayatları, kısacık bu dünya hayatıyla şekillenmektedir. Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur. Ebedi yurt olan ahirette de, cennet ve cehennem vardır. Bütün bu yolculukların ve ebedi yurt olarak kalınacak yer olan ahiretin hazırlığı, bu dünyada yapılır. Demek oluyor ki, dünya yalnızca bir tedarik yeridir. Dünyada sonsuz kalınmayacağını; 50-60 sene, bilemediniz 80-90 sene sonra, bu duraktan ayrılacağımızı biliyoruz. İnsana yakışan, dünya durağında yolcu gibi davranmasıdır. Dünyaya dalmaması ve elini çabuk tutmasıdır. İnsan, ne kadar yaşarsa yaşasın, nereye giderse gitsin ve hangi işleri işlerse işlesin; sonunda varacağı ve döneceği yer, yalnızca Rabbinin katıdır. Nitekim, Cenab-ı Hakk: 'Sonunda bize döndürülürsünüz!' buyuruyor. İnsan, melek değildir. Elbette günah işler. Günahtan korunan yalnızca Peygamberlerdir. İnsana düşen, günahta ısrar etmemesi ve ondan yüz çevirmesidir. Yani tövbe etmesidir. Allahü teala, Furkan suresinin 70 ve 71. ayet-i kerimelerinde mealen şöyle buyurmaktadır: 'Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir. Kim tövbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tövbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner.' Allah'ın rahmetinden ümit kesmememizi, yine Allah emrediyor! Sevgili Peygamberimiz de; 'Günahına tövbe edenin hali, hiç günah işlememiş gibidir' buyuruyor. Süfyan-ı Sevri hazretleri buyuruyor: 'Bana deseler ki, kıyamet günü senin hesabını annenle baban görecek, razı olur musun? Hayır derim! Biliyorum ki, benim Rabbimin şefkat ve merhameti daha çoktur.' Bir Arabi, Peygamberimizden kıyamet günü, insanların hesabını kimin göreceğini sorar. Resul-i Ekrem Efendimiz: 'Rabbimiz soracak' der. Arabinin; 'Bizzat kendisi mi, yoksa melekleri vasıtasıyla mı?' sualine karşılık; Peygamberimiz: 'Bizzat kendisi hesap görecek' buyurur. Bunun üzerine Arabi zat güler. Kendisine neden güldüğü sorulunca, şu karşılığı verir: 'Kerim zat, kerem sahibi hesap görünce affeder!' Rahmet Peygamberi, 'Doğru söylüyorsun' buyurur. Bütün bunlardan anlaşıldığı üzere, yeter ki insanda Rabbinin huzuruna varacak yüz olsun!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.