Darbeciler sökün ediyor!

A -
A +

Meclis, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, şu veya bu şekilde darbeye bulaşanları dinliyor. Demokrasi tarihimiz darbe ve muhtıralarla dolu olduğundan, Komisyon'un işinin zor v e hayli uzun olacağını bilelim. Eksiği ile gediği ile bugünleri görmek, demokrasimiz adına elbette bir merhale ve kazanç. Komisyon, geçen hafta 28 Şubat Post-modern darbesine iştirak eden medya patronlarını ve o günkü gazete ve televizyon yöneticilerini dinledi. Aradan 15 sene geçmiş olmasına ve on yıllık AK Parti iktidarının 'vesayet rejiminin' ortadan kaldırılması için yaptığı onca demokratik reformlara rağmen; gazete ve televizyon sahip ve yöneticilerinin aynı yerde durduklarını görmek ve en ufak bir hicap ve pişmanlık duymamalarına şahit olmak insanı derin üzüntülere sevk etmesinin yanında, yarınlar adına da ümitsizliğe itiyor. Demek ki, demokrasi adına yarınlar için ne yapılacaksa, bu medyaya rağmen yapılabilecektir! Şu başlıklar 28 Şubat sürecindeki mahut medyaya ait gazete manşetleri: 'Hoca'yı göndermek artık vacip oldu, Erbakan geriyor, Hoca yine ateşle oynuyor, Bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin, Ordudan son uyarı, İrtica PKK'dan tehlikeli, Gerekirse silah bile kullanırız, Ya uy ya çekil, Genelkurmay'da düşman değişti, Tarih Çiller'i affetmeyecek...' Başbakan Tayyip Erdoğan; 'manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik' diye boşuna söylemiyor. Yani bir şeyler yapılacaksa, bu medyaya rağmen yapılacaktır. 28 Şubat'ın bir kısım askerleri içeride ve yargı sürecinde. Yargı, askerleri yalnız bırakmamalı ve medyada, bürokraside ve iş âleminde darbeyi teşvik eden ve darbecilerle iş birliği yapanları da aynı sürece dahil etmelidir. Darbecilerin sökün ettiği bu demde; onca mahkemede veya çeşitli komisyonlarda ifadelerine başvurulan onca resmî ve sivil şahsiyetten hiçbirisi, gerçek bir itirafta bulunup; başta mağdur ettikleri olmak üzere, milletten bir özür bile dilemedi, dilemiyor. Bu aziz millet onca darbeye, darbeciye, darbe teşvikçisi ve işbirlikçilerine rağmen bugünlere geldi; varsın özür dilemesinler; zira her kap içinde olanı sızdırır! Özür, erdemliliktir ve erdemliye yakışır. Dumanlı havalarda medya, dördüncü değil, birinci kuvvet oluyor ve darbeciler asıl desteği ve yardımı ondan alıyor. Halkla yapılan psikolojik savaşta medya, yine başrolü oynuyor. Medya, alışılageldiği üzere; havanın hep dumanlı geçeceğini zannetti. Aydınlık yarınların gelebileceğini hiç düşünmedi, düşünemedi. Hava açtı, dumanlar dağıldı ve çıplak krallar bir bir görüldü!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.