Devlet baba!

A -
A +

Her şeyi devletten beklemek gibi kötü bir alışkanlığımız var. Dünyanın ilerlemiş demokrasilerinde, bizdeki gibi devlet "baba" rolünde değildir. Oralarda devlet, millete hizmet için, onun ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde teşkilatlanmıştır. Dolayısıyla onlarda devlet "hadim" pozisyonundadır. Yani, amir konumunda olan millet; devlet ise memurdur! Bundan dolayıdır ki, bizim demokrasimizle oralardaki demokrasiler arasındaki en belirgin fark; mevzuatın ferde veya devlete göre dizayn edilmesinden kaynaklanmaktadır. Bizde memur, görevi ve sıfatı ne olursa olsun evvel emirde devlet memurudur. Hakimler bile "millet adına karar verirken" devlet memuru olduklarını unutmaz ve devletle milletin çeliştiği yerde devleti kollayıp korumak eğilimindedirler. Yargının bağımsızlığı... Yeni Adli Yıl açıldı. Yığınla sorunla yeni bir yıla daha girdik. Hemen her Adli Yıl'ın başlangıcında, ilgililer tarafından yargının sorunları dile getirilir ve bir dizi tedbir alınması istenir. Bunların başında; her sene vurgulandığı şekliyle "yargının bağımsızlığı" ile "yargıcın güvencesi" gelmektedir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu özerk olmasına karşılık; kurulda Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarının üye olmasını bir kısım çevreler, yargı bağımsızlığına aykırı görmektedirler. Halbuki bu iki oy, aynı olsa da hiçbir zaman kurulun vereceği kararı etkileyememektedir. Halbuki aynı kurulun almış olduğu kararlar, tıpkı YAŞ kararları gibi yargı denetimi dışındadır. Anayasa'da mevcut olan bu durum tartışılacağına, sade suya tirit mevzularla gündem işgal edilmektedir. Ayrıca, toplumdaki kirlenmeden hemen her kurum ve kuruluşun nasiplendiği de bir gerçektir. Açılış konuşmasını yapan Yargıtay Başkanvekili Mater Kaban'ın işaret ettiği gibi, "adalet, en küçük lekeyi kaldıramayacak kadar kutsal bir değerdir..." Oysa, hemen her kademedeki yargı mensuplarının karıştığı netameli konular, devamlı gündemimizi işgal etmektedir. Bu şekilde, yargının mehabeti korunabilir mi? Yargıcın güvencesini temin edelim de, yargıç elindeki sanığın güvencesini nasıl temin edebileceğiz? Geçen gün bir yüksek yargı mensubu ile sohbet ediyorduk. Adalet mülkün temelidir Bir kısım davaların daha sorgu aşamasında, zaman aşımına uğrayıp düştüğünü söyledi! Adalet mülkün temelidir. Buradaki mülk kelimesinin manası devlet, düzen demektir. Temeli sağlamlaştırmadan üst katlarda yapılacak onarım ve bakım neyi ifade eder? Anayasa'dan başlamak suretiyle köklü bir yargı reformunu, önümüzdeki yasama döneminde gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için de iş, iktidarı ve muhalefetiyle parlamentomuza düşmektedir. Çok kısa bir sürede AB uyum yasalarını çıkaran ve başta Avrupalılar olmak üzere herkesi şaşırtan Meclis'imizin bunu başarmaması için hiçbir sebep yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.