Devletin tepesindeki kavga!

A -
A +

Cumhurbaşkanı Sezer, Meclis'in yapmış olduğu Anayasa değişikliklerini biri dışında onayladı. Milletvekilleri maaşlarını düzenleyen maddeyi ise, halkoyuna sunulmak üzere iade etti. Yürürlükteki 82 Anayasası, Cumhurbaşkanı'nı bu konuda yetkili kılıyor. Madde 175; fırka 5 ve 7. Hükümet ise, yetkisi olmadığı halde (yetki Meclis'in), değişiklikte ısrar ederek, metni Çankaya'ya gönderdi! Böylece, devletin tepesinde yeni bir kavga alevlenmiş oldu. Halbuki, Meclis (hükümet değil) toplanarak, gerekli düzenlemeyi yapabilir ve konunun referanduma gitmesine pekala mani olabilirdi. Suhuletli bu yol varken, kavga yolunun seçilmesine kimse bir mana veremedi! DSP, seçilmesine sebep ve seçildikten sonra da bin pişman olduğu Cumhurbaşkanı'ndan adeta intikam alıyor! Benzer olayı şubat ayında yaşamış ve Başbakan'ın ifadesine göre; MGK toplantısında, başlarına Anayasa kitabı fırlatılmıştı. Devletin tepesindeki bu kavga, fâşedilmesiyle birlikte, ikinci krize sebep teşkil etmiş ve olan her zamanki gibi millete olmuştu! Millet, sebep olunan bu krizlerin sancılarıyla kıvranırken, yöneticilerimiz milletten kopuk bir halde yeni kavgalara tutuşmakta! Ne olurdu, bir yanlışlık yapıp da kanunu halkoyuna sunsalardı! O vakit boylarının ölçüsünü alacaklardı ama!.. Vekillerimizin milletten kopukluğuna bakın ki, millet açlıkla boğuşurken onlar, maaşlarına zam derdindeler. Koyun can derdinde, kasap et peşinde!.. Dünyanın hiçbir demokrasisinde iki sene milletvekilliği yapmış insanı, ömür boyu maaşa bağlamazlar! Diğer bir deyişle, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde siyaset, bizdeki gibi geçim kaynağı değildir! Bu nasıl demokrasi anlayışı ve tatbikatıdır ki, asili 35-40 sene çalışıp ancak 60 yaşından sonra emekli olabilsin, vekili ise, bu hakkı iki senede elde etsin! Asilin emekli maaşı, açlık sınırının altında bulunsun, vekile ise, milyarlar az gelsin! Avrupa'nın birçok ülkesinde milletvekili maaşları, en düşük maaşla en yüksek maaşın toplamının yarısı kadardır. Ve hiç birisinde asgari ücretin 7 katından daha fazla değildir. Bizde ise, milletvekili maaşları, asgari ücretin 30 katından daha fazladır; üstüne üstlük bu bile az görülmektedir! Sadece bu karakuşi hal bile, milletvekillerimizin milletten ne kadar kopuk olduklarını ve millete rağmen yaşadıklarını göstermeye kafidir! Çünkü, Meclis yeni açıldı ve milletvekillerimiz, daha dün seçim bölgelerinde idiler. Fakr-u zaruret içinde, canıyla boğuşan ve ekmek parası bulamayan yığınla insanı gördüler, onları dinlediler! Meclis'e gittiler, çözüm olarak; kendi maaşlarına zammı öngördüler! Ne demişti şair: 'Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa! Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.