Dışarısının gördüğünü biz içeriden göremiyoruz!

Türkiye'nin kredibilitesi hızla düşüyor. Uluslararası kredi kuruluşları, ard arda aldıkları kararlarla, Türkiye'nin kredi notunu devamlı düşürüyorlar. Son olarak Fitch IBKA, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu B artıdan, B eksiye düşürdü. Buna gerekçe olarak da kamu borcunun sürekliliği ve SERMAYE KAÇIŞI gösterildi! Diğer bir ifade ile uluslar arası kredi kuruluşları, Türkiye'ye kredi vermeyi düşünen finans ve iş çevrelerini uyarıyor ve diyor ki: Aman ha! Türkiye son derece riskli bir ülkedir; bu ülke ve kuruluşlarına para verirken ve yatırım yaparken, bin düşünüp öyle karar verin! Yani, daha açıkçası; sakın para vermeyin ve yatırım yapmayın diyor! Bilindiği üzere; Türkiye'deki ekonomik yangından ve siyasi kararsızlıktan, daha doğrusu yanlış siyasi kararlardan ötürü, bir sürü insan ve firma, paralarını ve tesislerini Türkiye'nin dışına taşıdılar. Bu zor kararı alan ve çetin şartlara göğüs geren, yığınla Türk firması ve Türk işadamı, Türkiye'nin dışında faaliyet gösteriyor. Bu insanların ülkelerinde su çıkmadı ama; burada kalsalardı, yaşama ve ticaret şanslarının olmadığını çok iyi biliyorlardı. Nitekim, kalanların hemen hepsi, elleri böğürlerinde iflasla pençeleşiyor. İnsan, ne diyeceğini ve nasıl değerlendireceğini bilemiyor! Çünkü; yanlışın bu kadarını bizzat yanlışın yapması muhal üstü muhalken; bizim akl-ı evvellerimiz pekala yapıyor işte! Daha dün, komünizm kepazeliğinden kurtulan ve kısa zaman içerisinde serbest piyasa ekonomisine geçip, ülkelerini belirli refah seviyesine çıkaran komşu ülkeleri ziyaret eden yetkililerimiz, buralardaki Türk müteşebbislerini ve onların çalışmakta olan firmalarının çokluğunu görüp, bununla övünüyorlar! Yahu! Bu, normal bir gidiş değil ki! Düpedüz kaçış bu! Türk müteşebbisinin, Türk para, sermaye, iş gücü ve potansiyelinin heba edilişinden başka nedir bu? Adamlar, paralarını Türkiye'de emin görmedikleri için ülkelerini terk ediyorlar! Türkiye'deki vergi, elektrik ve işgücünün pahalı oluşundan dolayı kaçıyor bu insanlar! Bunu nasıl göremiyor ve üstelik övünülecek bir halmiş gibi takdime yelteniyorsunuz? Bakınız; sizin göremediğinizi dışarısı görüyor ve diyor ki; Türkiye'den sermaye kaçışı var, sakın bu ülkeye para verip yatırım yapmayın! Zaten, adamlar, bizim göremediğimizi ve yapamadığımızı gördüler ki, Kemal Derviş'i gönderdiler! Görsün de bir şeyler yapsın diye! O zavallı da çırpınıyor işte; bir şeyler yapabilmek için.. Üstelik, bizimkilere göstere göstere! Kemal Derviş'le birlikte 4'lü koalisyon dem vuruluyor bu ülkede! Bunun neresi 4'lü koalisyon Allah aşkına? Kemal Derviş tek başına iktidar değil mi? Kemal Derviş çalıyor; Kemal Derviş oynuyor! Diğerleri yalnızca seyretmiyor mu? Hatta; seyrederlerken ses çıkarmalarına bile müsaade edilmiyor! Ya, susmaları temin ediliyor ya da, çatlak sesliler, aralarından ayıklanmak zorunda kalıyor! Buna da şükür! Ya Kemal Derviş gelmeseydi; bizimkilerin hali, bu memleketin hali, bu insanların hali ne olacaktı? Kemal Derviş'le böyle olduğuna göre!...