Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar!

Sadettin Tantan'ın İçişleri Bakanlığı görevinden alınması sürpriz olmadı; beklenen bir olaydı. Mensup olduğu partinin genel başkanı, önceki konuşmalarında bu durumu açıkça ihsas etmiş ve Sadettin Tantan'ın istifası beklenmişti. Her nedense Tantan istifa etmedi ve olacakları beklemeyi yeğledi. Oysa, 3 ay sonra ANAP'ın Genel Kongre'si olacaktı. Uzun bir süredir iktidarlarda yıpranan ANAP'ta; parti içinde genel başkana ve parti yönetimine karşı homurdanmalar ayyuka çıkmıştı. Şimdiden genel başkanlığa adaylığını açıklayan milletvekilleri vardı. Belli ki, bu kongre çetin geçecek ve Mesut Yılmaz'ın işi, eskisi gibi kolay olmayacaktı! Böylesine bir süreçte, İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir mevkideki insanın, Sadettin Tantan gibi aykırı bir tip olması düşünülemezdi. Zira, Sadettin Tantan da müstakbel genel başkan adayları arasındaydı! Kendisi dillendirmiyorsa da, onun genel başkanlığını isteyenler ve bu gaye ile, el altından çalışanların sayısı küçümsenmeyecek orandaydı! Ayrıca; Sadettin Tantan, İçişleri Bakanlığı döneminde icraatları ile fincancı katırlarını ürküttü! Deli Balta misali, yalın kılınç yolsuzlukların üzerine gitti. O kadar ileri gitti ki, kendi partisinin Enerji Bakanı istifa etmek zorunda kaldı! Doğru söyleyenin 9 köyden kovulduğu bir ülkede, Sadettin Tantan gibi, "Doğrucu Davut" ve burnunun doğrultusunda giden birisini, İçişleri Bakanlığı görevinde tutarlar mı? Gırtlağına kadar yolsuzluklara batmış bir ülkede; bunların üzerine ilk defa cesaretle giden bir adamı, bu görevden almak çok manidar ve manidar olduğu kadar da düşündürücüdür! Evet; Sadettin Tantan'ı millet seçmiş, İçişleri Bakanlığı'na da partisinin genel başkanı Mesut Yılmaz atamıştı. Ancak; Sadettin Tantan icraatlarıyla milletin gönlünde taht kurdu. Onun sayesinde topluma, içine sürüklendiği yolsuzluk girdabından kurtuluş ümidi doğdu. Demokrasilerde milleti yok farzederek icraat yapamazsınız. Yaparsanız, kendinizi ve mensubu bulunduğunuz siyaset kurumuna zarar verirsiniz! Şimdi gözler Sadettin Tantan'ın üzerinde. Ne yapacağı, ne yönde karar vereceği merakla bekleniyor! Ona yakışan, verilen yeni bakanlık görevini kabul etmemek ve partisinden istifa etmesidir. Siyaseti millete hizmet olarak görüyor ve yapıyorsanız; bu durumunuz da şu veya bu sebeple engelleniyorsa, orada durmanın manası olmasa gerektir. Elbette her gecenin bir sabahı olacaktır! Yeter ki, sabahı bekleyenler uyanık ve gerçekten samimi olsunlar! Böylece, siyaset kurumu da, dürüst insanların elinde aydınlık yarınlara yol bulur. Aksi halde; Sadettin Tantan da, eski hamamın içinde eski tas olarak kalır; değirmenin taşı onu da öğüterek un ufak eder! Not: Yazıyı bitirirken Ankara'dan, Sadettin Tantan'ın hem partisinden ve hem de bakanlık görevinden istifa ettiği haberi geldi. Sayın Tantan'ın bu asil kararını alkışlıyoruz. Millete hizmet yolunda; temiz ve dürüst siyasetçi olarak bundan sonraki mücadelesinde başarılar diliyoruz. Sabah ola hayrola!..