Böyle gitmeyeceği belliydi! Bu kadar duyarsız; böylesine tepkisiz ve; küfrün ve zulmün bin bir çeşidine amade insanlığın başına bu belalar az bile! Geçen asrın içinde cereyan eden iki ayrı cihan savaşı da para etmedi; onca ölüm, yıkıntı-enkaz, ıstırap ve gözyaşı da insanlığın aklını başına devşirmeye yetmedi! Bu iki cihan savaşları bitmedi ki, bir üçüncüsünün arifesindeyiz! Savaşları bitirmeyen; yeni savaşların yegane amili ve saiki, tek kelime ile kurt paylaşımıdır! Ve, zannediliyor ki; muhalfarz, bütün dünyanın idaresi, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ABD veya onun gibi herhangi bir ülkenin eline verilse; o, bundan dolayı tatmin olur ve yeter deyip rahat durur! İnsanın nefsi doyar; tatmin olur ve yeter der mi? Hele bu nefs, kendi başına kalmış, yani şeytanın emrine girmişse; onu doyurabilmenin ve tatmin edebilmenin imkanı var mıdır? Zavallı insanoğlu; kendini ilahi mesajdan azade kılınca, hür ve müstakil kalabileceğini ve her istediğini hoyratça yapabileceğini vehmetmiş! Ta, Fransız İhtilali'nden itibaren (1789) bu hali, fert cemiyet bazında benimseyip kendisine hayat yolu olarak çizen bütün bir insanlık; farkında olmayarak dipsiz uçurumlara yuvarlanmıştır! Artık, Kudret Eli olmaksızın, onu bu uçurumlardan çekip çıkaracak ne bir dost ve ne bir yardımcı vardır! Gözü ve gönlü alabildiğince aç kalmış kör nefsler; daha, daha deyip istemekten ve bu uğurda birbirlerini boğazlamaktan başka ne yapabilirler ki?! İlahi elçi teşhis ve tespitiyle; kanaat, tükenmez hazinedir. Buna eriş; yükseliş ancak ve ancak İlahi hududa riayetle mümkündür. O da, İlahi mesajla bezenmekle olur. Yoksa; yine aynı bedahat ve katiyetle; insanoğlunun gözünü ancak toprak doyurur! Bu ise, insanlık olmasa gerektir. Bütün bir insanlık Allah'tan kaçarak nereye varmak istiyor? Vahye (İlahi mesaja) müstenid insan idrakinde; bütün dünya-alemin varidatı, bir mazlumun iki damla gözyaşına değmez! Bundan dolayıdır ki; manadan nasipsiz Batı mantalitesi; 'ya örs olacaksın, ya çekiç' der! Yani, ya ezen, ya ezilen!.. Kendini sözde azade kılan insan aklına bakın; Sanskritçe yazılmış eski Hint metinlerinde (Upanişad) 'Tanrısın' diyor insana! Batı'nın meftun olduğu Yahudi aklı (Freud) ise, aynı insanı 'it' diye tanımlıyor! Gel de; bu akılları doyur! Toprağın altının üstünden hayırlı olduğu; akılların tatile çıktığı zamanı yaşıyoruz! Öyle olmasaydı; elinde, şarapnelle parçalanmış yavrusunun acısıyla kıvranan acılı anneye ABD-İngiliz canileri; biz size huzur ve barış getirmek için buradayız, der miydi?!