Tamamen seçimi erteleme amacına matuf yapılan son siyasi manevraları millet, dehşet ve ibretle izliyor! Bu siyaset nasıl dibe vurmasın? Daha dün, çeşitli partilere mensup 449 milletvekilinin oyları ile alınan seçim kararı; savaş dışında herhangi bir gerekçe ile ertelenirse, onu erteleyen Meclis'te bir itibar kalır mı? ANAP lideri Mesut Yılmaz, her ne kadar 3 Kasım'daki seçimlere meyyal gözükse de, gerçek hiç de bu şekilde değildir! Nitekim; Yılmaz'ın foyasını bir gün geçmeden Ecevit ortaya çıkardı! Ecevit; bu durum dışarı sızmadı ama, Yılmaz'ın bana söylediği seçimlerin 2004 Nisan'ında yapılması şeklinde idi, açıklamasında bulunarak Yılmaz'ın gerçek niyetini açıkladı. Dikkat edilirse; bu görüşmelerde Ecevit'in iki ayrı hali gözlerden kaçmadı! Birincisi, Yılmaz'la görüştükten sonraki hali. Ecevit; ortalık karışık derken çok tedirgindi. Parti Meclisi'ni toplayıp arkadaşları ile durum değerlendirmesinde bulundu. O arada Köşk'le bir telefon görüşmesi yaptı. Ecevit'in bu olaylardan sonraki hali ise, birincinin tersine; kendinden çok emin, rahat ve hatta açıkça meydan okuyan bir tavırda idi! Ben, bu netameli ortamda istifa etmem; sizin gücünüz varsa bulun 276'yı hükümeti düşürün demeye getirdi! Belli ki, Yılmaz'ın kumarını yutmamıştı! Sağdaki liderlerin basiretsizliğine bakın ki; Ecevit'i dün, Tansu Çiller destekleyerek azınlık hükümetine imkan vermişti. Bugün de Bahçeli ile Yılmaz; birinin ak dediğine diğeri kara diyerek Ecevit'in azınlık hükümetine güç ve imkan tanımaktalar! 1999 seçim öncesinde de böyle oldu ve bu durum Ecevit'e çok puan sağladı! Kör talih; Ecevit'i bütün hükümetleri boyunca millet ve memleket adına taş üstüne taş koymamasına rağmen, güvenilir ve vaz geçilmez adam konumuna getiriyor ve bu durum ona ve partisine seçimlerde büyük avantajlar sağlıyor! Mesut Yılmaz'ın ayak oyunlarının şimdiki hedefi ise, DYP lideri Tansu Çiller'dir! ANAP ile YTP'nin ortak hareketi, yanlarına küskün milletvekillerini de katarak, alınan erken seçim kararını iptal ettirmeleri mümkün gözükmekte! Bu durumda ister istemez yeni hükümet senaryoları gündeme gelecektir! Tansu Çiller, bu oyuna gelir ve 3-5 günlük başbakanlık uğruna hükümetçilik oynarsa; eline geçirmiş olduğu tek ve son fırsatı da kaçırmış olur! Her ne kadar, Tansu Çiller cephesinden yapılan açıklamalarda Mesut Yılmaz'ın güvenilir bulunmadığı hususu vurgulansa da; Tansu Çiller asıl sınavını yeni hükümet oluşumunda verecektir! Tansu Çiller'in bu tavrı, ya kendisini ve partisini kurtaracak, ya da ANAP ve Mesut Yılmaz'la birlikte sandığa gömecektir! Seçimlere şunun şurasında 45 günlük bir zaman kalmışken, hangi yeni bir hükümetten bahsediliyor? O zamana kadar yeni bir hükümetin teşkili bile mümkün değil! O halde, burada güdülen asıl amacın seçimleri ertelemek olduğu apaçık ortadadır! Bitmiş, tükenmiş ve perişan haldeki milleti daha fazla oyalamanın ve çok daha açık ifadesiyle milletle alay etmenin ve oyun oynamanın kime faydası vardır? Şimdiye kadar yitirilmiş olan ve bu denli hareketlerle de daha fazla yitirilecek itibarlarla cascavlak ortada kalınacağını düşünemiyorlar mı? İz'an ya Hu!