Eğer vicdanlar körelmemişse...

A -
A +

Cumhurbaşkanı yerinde ve çok iyi bir hareket yaparak, vekillerimizin Anayasa'ya koymak istedikleri maaş durumlarının nasıl olması gerektiğini millete soralım dedi. Sen misin böyle diyen? Her parti kendi meşrebine ve siyasi beklentilerine göre ayrı bir hesabın içine giriverdi! Muhalefet partilerinin eline hükümeti düşürebilme fırsatı geçmesine rağmen, her zaman olduğu gibi, şahsi ve siyasi çıkarlar ağır bastı ve bunlardan bir kısmı hükümetin yanında yer aldı. AK Parti Tayyip Erdoğan'ın, Saadet Partisi Necmettin Erbakan'nın derdine düştü! Bunların durumlarını pazarlık konusu yaparak, referandumun önünü kesmek istiyorlar! Yıpranan, bitip tükenen ve milletin huzuruna çıkmaya mecali kalmamış hükümeti, bu iki adamın ikbali uğruna, iktidarda tutuyorlar. Bu vebale ortak oluyorlar! Geçen seferki Anayasa değişikliğinde, Necmettin Erbakan'ın siyasi yasağının kalkması pazarlık konusu yapılmış ancak, mutabakat sağlanamamıştı. Tayyip Erdoğan konusunda ise, mutabakat sağlanmasına rağmen (!), oylamaların gizli olmasından ötürü, verilen sözde durulmadı. Yani Tayyip Erdoğan'a açıkça oyun oynandı. Halbuki, Tayyip Erdoğan'ın durumunda Necmettin Erbakan olsaydı, bu oyunu oynayamazlardı. Siyaset kurdu olan Erbakan, ne eder eder, kendisi ile ilgili maddeyi baştan oylatırdı. Bu durumda, muhalefet partileri fire verince; hükümetin ekmeğine yağ sürülmüş oldu! Cumhurbaşkanı da zorda kaldı! Muhalefete altın tabakta sunulan bu fırsat da heba ediliyor! Milletin temsilcileri olduklarını iddia eden koca Meclis'te, Allah için bir teki çıkıp da; yahu biz ne yapıyoruz, dünyanın hangi demokratik ülkesinde milletvekillerinin maaşları Anayasa ile belirleniyor, şu kriz ortamında, millet canıyla uğraşırken, ülkenin dört bir yerinde insanlar çöplüklerden ekmek toplarken bizim yaptığımız hangi vicdana sığar demedi, diyemedi. Hem bu nasıl, hukuk ve adalet anlayışıdır ki, iki sene milletvekilliği yapan kişi, ömür boyu emekli maaşı alıp, bu fakir milletin parasını yiyecek? Eğer, milletvekilleri mutlaka emekli edileceklerse; kamu hizmeti gören bir emekçiye reva gördükleri maaş üzerinden emekli edilmelidirler! Yani, ortalama 250 milyon lira! Nasıl, bu rakam tuhafınıza gitti değil mi? Başta biz gazeteciler, yazarlar çizerler, yaziişleri müdürleri, genel yayın müdürleri ve özel sektörün en üst kademelerinde ömür tüketen, hizmet eden insanlara reva gördüğünüz emekli maaşı yukarıda belirttiğim rakamdır! Çünkü, bunların hepsi SSK emeklisidir. Söyler misiniz Allah aşkına; milletvekillerimiz neyin emeklisidir? Adalet varsa, hak-hukuk varsa ve eğer vicdanlar körelmemişse; asille vekil arasındaki bu uçurum giderilmeli! Yok eğer; biz vekiliz, yaptık oldu diyorsanız; bari asilin önüne çıkmaya yüzünüz olsun! Sandıktan, niye bu kadar korkuyorsunuz ki? Hem siz o sandıkla gelmediniz mi? Unutmayın, bugün değilse yarın, o sandık mutlaka gelecek! Ama, içinde siz olur musunuz, bilmem!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.