Eğitimci eğitime karşı!

Biliyorsunuz; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zeki ve başarılı fakir çocuklarından 10 bin tanesini, devlet imkanları ile okutmak için bir girişim başlatmıştı. Zengin muhitlerden gelmeyen Anadolu insanı için; çocuklarını okutabilmek ve onlara sağlıklı gelecek hazırlayabilmek oldukça zor. Hele, ülkemizin bu günkü ekonomik şartlarında fakir ailelerin bu yükün altından kalkabilmesi imkansız gibi.. Sırf parasızlıktan bu ışıltılı beyinlerin harcanması; eğitimden yoksun bırakılıp bir kenara itilmesi hangi vicdana sığabilir? Tayyip Erdoğan, o ıstırabı çocukluğunda yaşamış biri olarak; göreve geldiği İstanbul Belediye Başkanlığında da, başarılı binlerce öğrenciye burs imkanı temin etmişti. Bu güzel hizmet, kendisinden sonra da sürdürülüyor. Tayyip Erdoğan'ın bu hayırlı girişimi, bizdeki mahut kafayı derhal harekete geçirdi ve; Danıştay marifetiyle önünü kesmeyi denedi! Hükümet de meseleyi kanun yoluyla halletme cihetine gitti. Aynı kafa, bu kez, Cumhurbaşkanı'nın kanunu geri çevirmesi için çırpınıyor! Kendilerine eğitimci süsü veren bu kafa; işte, görüldüğü üzere eğitime karşıdır! Gerekçe olarak ileri sürdükleri bahaneleri ise, kargaları çatlatan cinsinden! Neymiş efendim; bu çocuklar, rejim düşmanı olarak yetiştirilecekmiş ve ileride Tayyip Erdoğan'ın ve partisinin ideolojine hizmet edeceklermiş!.. Bu nasıl gerekçe? Türkiye'de okullar Milli Eğitim'in elemanlarınca yürütülmüyor mu? Her okulun müfredatını Milli Eğitim hazırlamıyor mu? Kendi elemanlarıyla yürüttüğü bu hizmeti yine kendi müfettişleriyle denetlemiyor mu? Türkiye'de bizim bilmediğimiz başka bir eğitim müessesesi, onun elemanları ve gizliden hazırlayıp okuttuğu başka bir müfredat mı var?! Böyle bir şey olmadığına göre; zift dolu bu kafa neye hizmet ediyor? Millete ve milletin değerlerine tepeden bakan bu kafayı ve bu kafanın niyetini biliyoruz! Onlara göre; eğitim, yalnızca zenginlerin yani bir avuç tuzu kurunun işi! Geniş halk yığınlarını oluşturan fakir kesimin çocukları okumasın ki, kendi saltanatları ilelebet devam etsin! Bu kafaya kalsa; fakir ve eğitimsiz diye milletin oyunu da kabul etmeyecekler ama; bir kere o hataya (kendi ellerinde olmadan ve istemeyerek) düştüler; hâlâ o hata(!)nın ceremesini çekiyorlar! Bilmiyorlar ki, köprülerin altından çok sular aktı; artık dünya, kendi bıraktıkları ve hayal ettikleri dünya olmaktan çoktan çıktı! Bundan böyle yapacakları iş, ya yeni dünyaya uyacaklar veya o köhnemiş hayalleri ile silinip gideceklerdir! Zaten onların nesilleri kurudu! Kalan 3-5 mostralık kafa da; işte böyle; sinek misali mide bulandırmaktan öte bir şey yapamıyor! Onlar istemeseler de kervan yoluna devam edecek; Anadolu'nun bu ışıklı beyinleri yetişip; eminim onları da bu karanlıktan kurtaracaktır!