Yukarıdaki başlığın manası; çok daha mühim olanı, az mühim olana tercih etmek... Anayasamızda yer alan bir ifadede şöyle deniyor: "Temsilde adalet, yönetimde istikrar." Hem "Temsilde adaleti" ve hem de "yönetimde istikrarı" aynı anda temin edebilmek son derece güçtür. Hele, bizim gibi demokrasisi emekleme devresinde olan ülkelerde neredeyse imkansız gibi bir şeydir. Dolayısıyla, kantarın topuzu iki taraftan birine doğru kaçar. Demokrasisi çok gelişmiş; ekonomik kalkınmasını temin etmiş, halkını belirli bir refah seviyesine çıkarmış kısaca problemsiz ülkelerdeki seçimlerde ancak bu topuz orta yerde durur. > Ortak cevap Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerine gidin ve sorun bakalım: Acaba bu kalkınmayı ve demokratik gelişmişliği nasıl elde etmişler? Hemen hepsinden alacağınız ortak cevap şudur; -Elbette yönetimde istikrarı sağlayarak... Demek oluyor ki, burada ehemm yani çok daha önemli olan husus istikrarın teminidir. TBMM, iki haftaya yakın bir süre önce yasama görevine başladı. Maksat belli.. Türkiye hakkında yayınlanacak olan AB Raporu öncesinde belirlenmiş kanunları bir an önce çıkarmak.. Hangi cephede olursa olsun; maalesef bizim ülkemizde "millete rağmen"ciler her daim olmuştur. Ve her nedense bunların sesleri daha gür çıkmaktadır. Bu tiplerin ağızlarında pelesenk ettikleri hezeyanları akıllara ziyandır. > Ne vakitten beri Neymiş efendim? Bu hükümet, seçimler için, Anayasa'da belirtilmiş olan beş senenin sonunu beklememeliymiş!.. Sebebi sorulduğunda veya sorulmadan, buna gerekçe olarak neyi gösteriyorlar biliyor musunuz? Şimdiye kadar yapılan seçimleri... O durum, tam bir keşmekeşliğin yansıması idi. Gelip geçmiş hükümetlerin ortalama ömürleri bir buçuk seneyi geçmiyor. Şimdiye kadarki durum, böyle oldu diye; mevcut hükümet iktidarının on sekizinci ayında işi bırakmalı mı; yani?!. Kötü misal, ne vakitten beri emsal (örnek) olmaya yüz tuttu? Seçimlerin zamanında yapılması, ülkede istikrar olduğunun en belirgin işaretidir. Bu durum ise, A'dan Z'ye AK Parti hükümetinin başarısıdır. Aksine bir hal, yani hükümetin herhangi bir erken seçim kararı alması, kendi kendisini inkar ve siyaseten intihar demek olmaz mı? Millet, biz sizi beş seneliğine seçtik. İşler yolunda... Daha, ne diye erken seçime gidiyorsun? İktidarsın ve icraatına devam et; demeyecek midir? O halde?!.