IMF Başkan Yardımcısı Ficher, ekonomimizde revizyon yapmak için tekrar Ankara'ya geliyor. Bilindiği gibi, aynı Ficher, G-20'lerin İstanbul'daki toplantısından; MGK'da meydana gelen krizden ötürü, apar topar Ankara'ya gelmiş ve daha önce yine IMF'nin uygulatmakta olduğu dövizdeki çıpa sistemine son verdirerek, dalgalı kur sistemine geçmemizi sağlamıştı. Bu yüzden, büyük oranda devalüasyona gidilmiş ve bir gecede, Merkez Bankası'ndan 3-4 milyar dolar birilerinin cebine girmişti! Halbuki biz, ta rahmetli Özal döneminde dalgalı kur sistemine geçmiştik. Ne oldu da bu sistemden vazgeçtik? IMF, denize atlayın dese, atlayacak mıyız? IMF, Türkiye'yi ve Türkiye'nin ekonomik gerçeklerini nereden bilsin? IMF'nin yapmış olduğu çalışmalar, tamamen masa başında, kağıt üzerinden ve kendisine gösterilen kayıt altına alınmış ekonomik göstergelerden ibaret!.. Oysa, Türkiye'nin asıl ekonomik gücü, çok büyük miktarıyla kayıt dışıdır. Bu yüzden olacak ki, IMF de deneme-yanılma metotlarını kullanmakta; olmadı bir daha diyerek; uygulamalarıyla sebep oldukları krizlerle milleti canından bezdirmektedir. Millet, IMF'nin umurunda olmayabilir ama, bizim hükümetimiz ne güne duruyor? Neden, milleti düşünmeden IMF'ye kayıtsız şartsız teslim oluyor? Başarısızlığı IMF'ye yüklemeyeceğine göre, millete nasıl ve yüzle hesap vereceklerdir? Bakınız; IMF dayatmasıyla uyguladığımız dövizdeki çıpa sistemi tutmadı ve bundan korkunç bir devalüasyonla vaz geçebildik. Dövizdeki bu yükselişle hangi üretim yapılabilir? Zira, bizim üretim girdilerimizin yüzde 80'i dışarıya bağımlı. Üretici, bu yüksek dövizle ithalat yapıp da; üreteceği üründe, içeride ve dışarıda nasıl rekabet edebilecektir? Bu kafayla, ithalatı ve üretimi öldürmüş olmuyor musunuz? IMF, ekonomimizde alacağı kararlarda isabet de etse, piyasaların düzelme ve ekonomimizin düzlüğe çıkma şansı yoktur. Çünkü, millette siyasi iradeye güven yoktur. Ta Zekeriya Temizel gününden beri, ortaya atılan 'nereden buldun' kanunlarıyla, bu ve buna mümasil yığınla yanlış karar ve uygulamalarla ürkütülen para ve sermaye çoktan sırra kadem bastı. Büyük kısmıyla yurt dışına gitti, kalanı da yastık altına girdi! Millet, siyasi iradeye o kadar güvenmiyor ki, parasını bankalara bile koyamıyor! Böyle bir ülkede; ekonomik revizyondan önce siyasi revizyona gidilmesi gereği apaçık ortada iken, siyasi iktidarın aynı yüzlerde ısrarını anlamak mümkün değildir. İlla, IMF dayatacak da, o şekilde mi bakan değiştireceğiz? 'Birileri istedi diye kabinede revizyon yapamayız' diyenlerin; kimlerin isteyip de hangi değişiklikleri yaptıkları ortada! Bütün bunlardan sonra kalkıp da, programın milli olduğunu ileri sürecek ve bu milletten de bunu yutmasını bekleyeceksiniz! Tükenmiş, bitmiş siyasi anlayışlarla, hâlâ; 'Bu programı uygulamaktan başka çıkar yolumuz yok' diyebilenler, dönüp bir de, programı dayatan IMF'ye baksınlar! Değişik kaç yol bulup da uyguluyor! Gerçi, hiçbirisi tutmuyor ama, hiç olmazsa, bizimkiler gibi çaresiz değiller!