Açılım, açılımı anlamak istemeyenlerin gözüne sokulurcasına açıklandı. Kısa ve orta vadede yapılan ve yapılacaklar bir bir sayıldı. Neticede ortaya, susamış olduğumuz insan hakları çıktı. Bunları mı yapmak isteyenler vatan haini yoksa bunları milletimize çok görenler mi? Elinizi vicdanınıza koyun ve aşağıdaki satırları insafla okuyun ve kararınızı verin. Tutuklu ve hükümlüler, cezaevlerindeki görüşlerde farklı dil ve lehçelerde konuşma yapabilecekler. Yani, Kürtçe'den başka dil bilmeyen bir anne hapishaneye gidip, orada tutuklu veya hükümlü bulunan oğluyla kendi diliyle konuşabilecek. Özel radyo ve televizyonlarda 24 saat, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılabilecek. TRT 6 Kürtçe yayına başladı. Üniversitelerde Kürtçe üzerine enstitü çalışmaları yapılabilecek. Bölgede yayla yasağı asgari seviyeye indirilecek ve yol kontrolleri azaltılacak. 18 yaşın altındaki çocukların yargılanmaları çocuk mahkemelerinde yapılacak. (Tasarı Meclis'e sevk edildi) Türkiye İnsan Hakları Kurulu oluşturulacak. Bu kurul her türlü hak ihlallerini inceleyerek sonuca bağlayacak. Ayırımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu oluşturulacak. Her türlü ayırımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılması için çalışacak. Kolluk gözetim komisyonu kurulacak ve yalnızca vatandaşın değil, kolluk kuvvetlerinin de hakkını arayacak. Ulusal işkenceyi önleme mekanizması kurulacak. İşkenceye karşı BM protokolünün yasalaşması sağlanacak... Dikkat edilirse, oluşturulacak bütün kurulların yapacakları işler aynı zamanda birer anayasa emri. Bugüne kadar bunları yapmamakla suç işlendi suç! AK Parti iktidarı bunları yapıyor diye, muhalefet tarafından töhmet altına bırakılmak isteniyor. Haddizatında, muhalefet, bunlar yapılmıyor diye iktidarın karşısına dikilmeliydi. Bunlar yapılmıyor diye, yeri göğü inletip; iktidarı millete şikâyet etmeliydi. Sonucunu da sandıkta görmeliydi...