En zor durumda bile!..

A -
A +

Türkiye'miz tarihinin en zor döneminden geçiyor. Böylesine çetin bir dönemde bile, ABD'ye; 'Türkiye'nin tavsiyelerini dinleyeceğiz ve onlara uyacağız!' dedirtebiliyorsak, bu, ne bizim ince siyasetimizden ve ne de siyaset ve devlet adamlarımızın usta manevralarından ileri geliyor. Bu durum, tamamen bizim; atalarımızdan tevarüs ettiğimiz coğrafyanın öneminden ve etkinliğinden kaynaklanmaktadır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi; bu netameli coğrafya üzerinde zayıf ve güçsüz devletlere yer yoktur! Öyle ki, bu coğrafyada kendinize yetmeniz kifayet etmeyip; bölge gücü olmanız ve bölgenizde denge rolü oynamak zorundasınız. 'Niçin; NATO'nun ikinci büyük ordusunu besliyoruz'; 'Milli Savunmaya neden bu denli büyük bütçeler ayrılıyor, bu paraları kalkınmada kullansak olmaz mı?'; 'geri kalmışlığımızın sebebi, askeri harcamalardır' gibi hezeyanların bugün ne manaya geldiği ve kimlerin ekmeğine yağ sürdüğü ve bu şom ağızların kimlerin borazanı olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Bu tarihi günler; değil bölgemizde kardeş addettiğimiz ülkeler meyanında; tüm dünyada da ne kadar yalnız olduğumuzu göstermesi bakımından pek manidar olup ibretlerle doludur! Bakınız; Kuzey Irak'ta yapılmakta olan Türkiye ve Türk askeri aleyhindeki gösterilerde bayrağımız yakılıyor! Asırlar boyu kardeş bildiğimiz ve kardeşane yaklaştığımız bir kısım Kürtler, ellerinde taşıdıkları dövizlerde; 'Amerikan askerine evet, Türk askerine hayır!' diyebiliyorlar! Halbuki daha dün, bunların yüz binlercesi aç ve açıkta olarak ülkemize sığınmış ve onları aylarca; dünyadan beş kuruş yardım almadan beslemiştik! Mahut savaşın iki tarafı var; birisi ABD, bir diğeri Saddam'ın Irak'ı. Bunlardan al birini vur öbürüne ama; kazın ayağı hiç de öyle değil! Hadiseye ne kadar barışçı yaklaşırsak yaklaşalım; nitekim, bütün çabalarımız bu yönde olmasına rağmen, bu denli bir muameleye maruz kalıyorsak; bu durumu, 'provokatif eylem' deyip geçiştiremeyiz. Yani, hadiseye sebebiyet veren, kendini bilmez 3-5 kişi değildir. Liderleri tarafından aylar öncesi başlatılan sistemli bir propagandanın neticesidir. Asırlar boyu, Türklerden; huzur, güven ve nimetten başka ne gördüler ki, şimdi bizi düşman belliyorlar ve ABD'yi bize tercih ediyorlar?! Türkiye'nin yalnızlığına bakın ki, barış havarisi kesilen dünyanın hiçbir ülkesi, Türkiye'nin bu sıkışık döneminde bize el uzatmıyor ve fiili bir destekte bulunmuyor. Şu, AB ülkelerinin başını çekmekte olan Fransa ile Almanya'ya bakın; biz burada barış için çırpınırken, dışişleri bakanlarını olsun Ankara'ya gönderme lüzumunu bile hissetmiyorlar! İşte; AB içerisinde bizim müstakbel ortaklarımız bunlardır! ABD Başkanı Bush'un her sözü yanlış olsa da; bir sözü gerçeği ifade ediyor; 'Bu Avrupa gerçekten yaşlı!'; yani ne dediğini ve nasıl hareket edeceğini bilmiyor!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.